banner488

UYAR, Esnafın derdini; SOYLU, AKP’nin sihirli icraatını anlattı

Esnafın sorunlarını dinleyen Ak Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, “Sihirli icraatlarla” ülke ekonomisini anlattı.

UYAR, Esnafın derdini; SOYLU, AKP’nin sihirli icraatını anlattı
banner496

Çine Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nı ziyarette bulunan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, burada esnafın sorunlarını dinledi. Oda Başkanı Metin Uyar ve bazı Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından karşılanan Soylu’ya, esnafın bugünkü sorunlarını başkan Metin Uyar anlattı.

ÇİFTÇİ KAZANIRSA BİZ AYAKTA KALIRIZ

Çine’de çiftçiye endeksli olarak iş yapan birçok esnafın, çiftçinin içinde bulunduğu zor durumdan dolayı darda olduğunun altını çizen Metin Uyar, “Bugün esnafın derdi büyük. Birtakım istekleri var. Nedir bunlar: Bağ-Kur primlerinin ve vergilerin yüksek olması. Çiftçimiz para kazınırsa bizim esnafımızda öyle ayakta kalacak. Bizim küçük sanayi sitesinde 350 tane iş yerimiz var. Bunların hepsi çiftçiye bağlı. Madenlerimiz de  var ancak,  yeterli gelmiyor. Çiftçi de para kazanamazsa esnafın durumu belli. Çalışan esnaflardan %15 emeklilik kesintisi yapılıyor. Bu kesintinin esnafa çok zararı var. Zaten bugün normal Bağ-Kur emeklisi esnaf 800-900 TL maaş alıyor. %15 ‘i de kesilince yeterli olmuyor.” Şeklinde konuştu.

KREDİ MASRAFLARI YÜKSEK

Soylu’nun, hükümet tarafından esnafa verilen değişik kredileri hatırlatması üzerine ise Metin Uyar, “Kredilerle Esnaf Kefalet Kooperatifimiz ilgileniyor, tabi onların faizleri %4, %5’lere düştü. Ancak bunlar masrafıyla %8, %10’u buluyor. Yani bunların masraflarıyla, kesintileriyle çoğu esnaftan iki tane kefil, bir ipotek isteniyor,  esnafın da kırmızı kalemi varsa bunu banka vermiyor. Esnaf zamanında kredi kartından bir kırmızı kalem yemiş onlara para vermiyor. Yani böyle bir sıkıntıları var” dedi.

Çiftçinin ve esnafın sorunlarını bildiklerini ve hükümet olarak sürekli tedbirler aldıklarını ve almaya devam ettiklerinin vurgulayan Süleyman Soylu, anlatılan sorunlara net cevap vermek yerine ülke ekonomisinin portresini çizdi. On yıl önce yaşanan sıkıntılar ile bugün gelinen duruma örnekler vererek açıklık getirmeye çalıştı.

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu şöyle konuştu:

DÜNYA’DAN ÇEKİLEN FOTOĞRAF SİSLİ

Şunu açık yüreklilikle söylemek gerekir, özellikle Türkiye için 21.y.y. başında Dünya’dan çekilen fotoğraf hem ekonomi açıdan hem de siyasal istikrar açısından flu bir fotoğraf yani. Görünmeyle görünmeme arasında bir fotoğraf Türkiye’nin bir tarafta kendi iç yatırımcılarının geleceğe bakmasında ki özellikle ekranın kadrajıyla Türkiye o kadrajdan net bir şekilde görünmüyor. Bu çok doğal olarak esnafı da etkiliyor, çiftçiyi de etkiliyor, sanayiciyi de etkiliyor, iş adamını da etkiliyor. Aynı zamanda Türkiye Uluslar arası doğrudan yatırım, kendini bilecek yatırımcıları bir şekilde ürküten, korkutan, endişelendiren bir tablo ile karşı karşıya bırakıyor.

ÇOK ŞÜKÜR ENFLASYON BASKISI YOK

Türkiye’yi oysa 10-11 yıldan beri Türkiye de yani 2002’de iktidarın sürecinden itibaren Türkiye’de,  bilhassa da sizi de etkiliyorlar, bende Bağ-Kurluyum beni de etkiliyor. Etkilemesi de Türkiye’nin en önemli başarılarından bir tanesi mali disiplinine sıkı sıkı sarılmasıdır. Bugün Dünya’da özellikleşmiş ülkelerin şuan da yaşadığımız en temel korkularından bir tanesi enflasyon baskısı olmuştur. Eğer Türkiye bugün bir enflasyon baskısıyla karşı karşıya kalmıyorsa ve bu peşinden faizlere yönelik, hayat pahalılığına yönelik, hepimizin maliyetlerine yönelik ciddi bir baskı oluşturmuyorsa sebebi Türkiye’nin bütçesindeki gelir ve gider kalemlerinde ki denkliği ve buradaki disiplini, mali disiplini iyi bir şekilde sürdürülebilir olmasıdır.

SİHİRLİ İCRAATLAR VE MALİ DİSİPLİN FOTOĞRAFI NETLEŞTİRDİ

10 Yıllık dönemde Ak Partinin en sihirli icatlarından bir tanesi muhakkak yollar, üniversiteler, hastaneler, toplu konutlar,  hayat standardının yükselmesi, hayat kalitesinin yükselmesidir, Ama bütün bunların tam anlamıyla hem içimizden hem de dışarıdan Türkiye’ye bakanlar açısından flu bir resim olmaktan çıkartan en önemli unsurlardan bir tanesidir. Kanaatim şudur ki değerlendirmemiz şudur ki; bütçedeki mali disiplindir.

Ve dikkat ederseniz ilk yarıda yani ilk çeyrekte, 2003’ün ilk çeyreğinde 3 katrilyon civarında eski parayla, yeni parayla da 3 milyar civarında bu kamuda önemli ölçüde bütçe fazla verdi. Ve Türkiye belki de bugün, şöyle bir değerlendirmeyle karşı karşıya kalırsak İngiltere dahil, Yunanistan dahil, Güney Kıbrıs dahil, Fransa ve İspanya dahil Avrupa’nın Euro bölgesinde bir çok ülkesinde vergi dilimleri yükseliyor. Neden? Çünkü ekonomileri hala patinaja alındı.

Öğrencilerin kredileri düşüyor, öğrenci harçları yükseliyor, emekli maaşları düşürülüyor, alt yapı yatırımları azaltılıyor, katma değer gibi bir takım vergi oranları yükseltiliyor, kamu da çalışanlar çıkartılıyor bunların tamamı maalesef bu mali disiplinlerin gelir ve gider arasında ki makasların sürekli açılmasından kaynaklanıyor. Türkiye, yine şunu söyleyeyim Ali Babacan Bey de verdi bu rakamı. Türkiye’nin net kamu borcunun gayri safi milli hasılaya oranı %17’dır. Bu Türkiye için hem gelişmekte olan ülkeler içinde hem de Euro bölgesi ülkeleri içerisinde çok önemli rakamlardan bir tanesidir. Yani bizim bütün krizlere yönelik dayanıklığımızın en önemli ifadelerinden bir tanesidir.

EKONOMİ NEZLE OLURSA, ESNAF GRİP OLUR

 Bunun esnafla ne ilgisi var diye söylemeyin. Hepimiz aynı iklim içerisindeyiz, esnafta, esnafta en ufak yani ekonomi nezle olursa esnaf grip olur öyle değil mi?  Yani bundan etkilenmemesi mümkün değildir. Oysa Allah korusun 10 yıldır, 11 yıldır Dünya’nın yaşadığı ekonomik krizlerde dahil olmak üzere bundan kendisini önemli ölçüde esnafı, iş adamını, sanayicisini, yatırım iklimini, insanını, emeklisini etkilendirmeyen bu konuda tarımı da, sanayiyi de, hizmetler sektörünü de, esnafı da önemli ölçüde ticari erbabını da önemli ölçüde yöneten ama bunun dışında yatırımları da yapabilen bir ülke konumundadır Türkiye.  Yani cumhuriyet tarihinin en önemli yatırımları yapıldı. Üniversitelerden hastanelere kadar, araştırma merkezlerine kadar, savunma sanayisine kadar öyle yatırımlar ortaya konuldu ki hatta nükleer enerji santrallerine kadar, bölünmüş yollara kadar Türkiye bu alt yapıyı hazırlıyor.

ESNAFIMIZ TÜRKİYE’NİN BEL KEMİĞİDİR

Elbette ki her sektörün kendine ait öncelikleri söz konusu. Esnaf Türkiye’nin bel kemiğidir. Bu sözün sağı solu yoktur. Nerde bel kemiğidir? Ekonomide bel kemiğidir. Türkiye’nin aile yaşantısında esnaf bel kemiğidir.

Taksicisinden bakkalına kadar, tuhafiyecisinden manavına kadar esnaf bir taraftan kredi görür yani kredi sağlayan, bir taraftan orda emin insandır, emin kişidir. Türkiye toplumunun, milletimizin balansıdır esnaf. Bu kadar nettir ve açıktır. Bu konuda da Ak Parti iktidarı ekonomi iklimi bir yerde tutarak esnafına önemli ölçüde destek olmaya çalışmaktadır.

Bir taraftan da can suyu kredileri, KOSGEB kredileriyle birlikte bunun hep ekonomik bir takım olumsuzluklarından etkilenmesini önüne geçmeye çalışmaktadır. Diğer taraflarda yapmaya çalıştığı onun küresel ekonomik rekabetten en az şekilde etkilenip ayakta kalmasını sağlayabilmektedir. Burada gerek faiz oranları konusunda önemli derecede Ak Parti iktidarı her dönemde bir teşviki söz konusudur. Gerek özellikle vergi indirimi konusunda bugüne kadar önemli iyileştirmeler her dönem kendine ait söz konusu olmuştur.

ESNAFA İYİLEŞTİRMELER YAPTIK AMA YETERLİ DEĞİL

Yine bunun yanı sıra yeni işe alınan insanın teşviki de dahil olmak üzere yani istihdam teşviki diyoruz biz buna. Bu da dahil olmak üzere esnafa yönelik bir çok iyileştirmeler söz konusu olmuştur bugüne kadar. Yeter mi? Yetmeli mi? Hayır, yani Ak Parti iktidarı olarak ne tarımda yaptıklarımız ne bölünmüş yollarda yaptıklarımız. Buraya bakarken şu perspektifte bakmamız lazım.

Bir, genel yatırım iklimini ve genel ekonomik iklimi sıkıntı verebilecek ve onu sakatlayabilecek ve onun maliyetini tekrar size ödettirebilecek bir uçsuz bucaksız harcamaya girilmemeli.

İki, taktir ederseniz ki Ak Parti seçim dönemleri öncesi bir seçim politikası uygulayıp seçim sonrası milletten bunu hatırlamanız lazım. Her seçim öncesi kaşıkla verip her seçim sonrası da toplumun bütün kesimlerinde kepçeyle alan bir siyaset döneminin kapandığını hep beraber bilmeliyiz. Birbirimizi iyi anlayıp bu konu da toplumumuzun bütün kesimlerine dengeli bir şekilde yaklaşıp kendimizi de yenilemek yani bütün her şeyimizi yani esnaf olarak da kendimizi yenilemek gün olursa birleşebilmek, gün olursa birlikte hareket edebilmek, bunu yapan esnaf arkadaşlarımızda, esnaf dostlarımızda var az da olsa Türkiye’nin çeşitli yerlerinde var. Ayakta durmak durumundayız ama Ak Partinin temel olarak yaptığı bu iklimin size sürpriz çıkarabilecek bir anlayışını engellemektir. Yani buradan bir sürpriz çıkmayacak bir şekilde hem ekonominin iklimini hem yatırım iklimini önemli ölçüde değerlendirmeye çalışmaktadırlar.

BİRÇOK ÜLKEYE GÖRE DURUMUMUZ İYİ

Bugün Türkiye’de toplam borç bölü gayri safi hasılası 36 civarındadır. Bu yıl sonu itibariyle inşallah % 35 olacak. Avrupa’da Euro bölgesinde % 92’dir, Amerika’da % 116’dır Avrupa neredeyse bizim iki buçuk katımızdan fazla, 3 katımıza yakın. Amerika da öyle veya böyle 4 katımıza yakındır. Şimdi Türkiye bunu hep birlikte yaptık. Bütün ekonomik aktörler, bütün ekonomik unsurlar birlikte gerçekleştirdik. Bu toprakların en önemli şifresi huzur ve istikrardır. Bunu her yerde gittiğimiz zaman söylüyorum. Ama bir taraftan bu iletişim sektörünün gelişmesiyle birlikte hayatımızda kullandığımız araçlarda önemli ölçüde iyi noktaya doğru ilerlemektedir.


Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2013, 16:53

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner498

banner472