Çine’de Camiler ve Din Görevlileri Haftası nedeniyle düzenlenen programda 'Cami ve Gençlik' konferansı verildi. Çoğunluğu gençlerin oluşturduğu cemaate Karakollar Mahallesi'nde bulunan Mevlana Camii görevlisi Sinan Bakırcı'nın Kur'an Tilavetinin ardından İlçe Müftüsü Feyyaz İdin Sabah namazını kıldırdı.

Kılınan namazın ardından günün anlam ve önemi hakkında konuşma yapan Çine Müftüsü Feyyaz İdin, hayatta en canlı, en verimli ve en enerji dolu dönem, gençlik yılları olduğunu belirterek sözlerine şu şekilde devam etti,"Bugün sizlere günlerin sabahı, mevsimlerin baharı, arazilerin en münbiti, yuvaların ve cemiyetin fidanı, yarınların ümidi olan bir zaman diliminden bahsedeceğim. Yani gençlikten.En güzel bir biçimde yaratılan, yeryüzünün halifesi olan, akıl nimetiyle donatılan insanoğlunun hayatı bildiğiniz gibi doğumla başlıyor, çocukluk, gençlik ve yaşlılıkla son buluyor. Bu üç dönem içerisinde insan hayatı üzerinde en etkili olanı ise elbette ki gençlik dönemidir. Gerçekten de Allah’ın bizlere bahşettiği hayatta en canlı, en verimli ve en enerji dolu dönem, gençlik yıllarıdır. Gençlik kişilerin ve milletlerin geleceği için büyük önem arz eder. Bu nedenle kendimizin ve milletimizin bekası için gençlik yıllarımızı iyi değerlendirmek durumundayız “ dedi.

Peygamberimizin “yaşlılık gelmeden önce gençliğin kıymetinin bilinmesini” tavsiye etmesinin altında ki hakikat budur diyen İdin, “Gençlik, huzur ve barış toplumu oluşturmanın, geleceğe ümitle bakabilmenin ve milletlerin bekasının teminatıdır. Milletlerin kalkınması; toplumu oluşturan fertlerin yetişmesi ve kalkınması ile başlar. İnsanı kalkındırmadan toplumun kalkınması mümkün değildir. Ferdin ve dolayısıyla toplumun gelişmesi ve kalkınması da eğitimle olur. Eğitimin bulunmadığı yerde insanın yetişmesi ve toplumun gelişmesinden söz edilemez. İnsanın yetişip gelişmesinin yolu da gençlerin, hatta onun öncesinde çocukların yetişip gelişmesinden geçer. Her milletin hedefi; millî tarihini, millî kültürünü, örfünü, gelenek ve göreneklerini benimsemiş, iyi eğitilmiş, idealleri yüksek nesiller yetiştirmek ve böyle bir nesille de, geleceğini güvence altına almaktır. Her ana-babanın arzusu da; Allah korkusu, peygamber sevgisi, din, iman duygusu ile yoğrulmuş, ibadetin zevkini almış, inancı kuvvetli, fikirleri sağlam, kalbi vatan, millet ve insan sevgisi ile dolmuş hayırlı çocuklara, gençlere sahip olmaktır. Dinî, millî, ahlakî değerlere sahip olarak yetiştirilmiş fertlerin oluşturduğu bir millet, maddî ve manevî açıdan kalkınmış, güçlenmiş olarak dimdik ayakta durabilir. Bu itibarla, aile, okul ve çevre gibi eğitim ve öğretim ocaklarında çocukların ve gençlerin en iyi şekilde eğitilmesi gerekir. Allah’ı ve Peygamberi tanıyan,  kalbinde Allah korkusu taşıyan, islam ahlakıyla yaşayan, vatanına ve milletine hizmet aşkıyla yanıp tutuşan, anasının ve babasının hayır duası almayı şerefli bir vazife sayan bir gençlik nasip etsin herkese” diyerek sözlerini bitirdi.