Çine AK Parti İlçe Başkanı Mehmet Tosun başkanlığında, Çine Belediye Kültür Merkezi’nde Anayasa Değişikliği ile ilgili bilgilendirme toplantısı düzenledi.

Partililer ve mahalle temsilcilerine bir dizi toplantılar yapan Başkan Tosun, Çine, nasıl 15 Temmuz’da vatanına, Milletine, Cumhuriyetine, Demokrasisine sahip çıktıysa 16 Nisan’da da yine aynı şekilde bu değerlerine sahip çıkacağını vurguladı. Toplantıya, AK Parti Aydın İl Teşkilat Başkanımız Avni Fatih Kaymaz, AK Parti Aydın İl Yönetim Kurulu Üyesi Osman Gümüşhan, AK Parti Aydın İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kürşat Uğur, Çine Muhtarlar Derneği Başkanı Muammer Karadeniz, mahalle muhtarları ve çok sayıda parti mensubu katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan AK Parti İlçe Başkanı Mehmet Tosun, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini ve halk oylamasında izlenecek yol haritası konusunda bilgiler verdi.

“CHP İktidardaki Bütün Partilerin Gizli Ortağıdır”

AK Parti Çine İlçe Teşkilatı Başkanı Mehmet Tosun, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, mevcut sistemde, Anayasa Değişikliği ile ilgili 18 madde hakkında bu zamana kadar çok fazla bilgi kirliliği olduğunu söyledi. Başkan Tosun konuşmasında; “ Bilgi kirliliğiyle insanların kafası karıştırıldı. Anayasa Değişikliğine neden ihtiyaç duyuldu? 15 Temmuz hain darbe girişiminde hükümetimizin ve milletimizin dik duruşu ile bastırıldı. Ama başta koalisyon hükümeti olsaydı acaba sonuç ne olurdu? Bu girişimde güçlü bir hükümet, güçlü bir lider, millet vardı bunun sayesinde durduruldu, hükümet olarak koalisyon olsaydı diye düşündüğümde kabus gibi geliyor bana. Şu an 15 yıldan beri güçlü bir iktidar var ve herhangi bir sıkıntı yok gibi görünüyor ama ülkemizin üzerinde oynanan oyunları düşündüğümüzde ileri dönük tedbirler, önlemler almamız gerektiği apaçık ortada. MHP liderinin çıkışı ile bu süreç başlatıldı. MHP ile AK Parti Anayasa Değişikli ile ilgili görüşerek uzlaştılar ve anlaştılar, bu birlikteliği hafife almayalım. Çünkü AK Parti ile MHP’nin oylarının toplamı yüzde 65’e tekabül ediyor. Bu konu her şeyden önce oldubittiye getirilmedi. Uzun istişareler ve uzlaşmalardan sonra mecliste konuşuldu, tartışıldı ve sonuçta bu düzenlemeler ortaya çıktı. Süreç başladı halk oylamasına doğru gidiyoruz. Neden gerektiği ile ilgili ilk aklımıza gelen koalisyon meselesi. 94 yıllık bir Cumhuriyet devletiyiz, bu süreçte 65 tane hükümet gelmiş geçmiş. Bir hükümetin ömrü yaklaşık 1 buçuk sene gibi. 1950 yılından sonra 50 tane hükümet, 50 tane de Başbakan gelmiş. Amerika Birleşik Devleti 227 sene olmuş, şu anda seçilen 45’inci Başkan. Bu neyi getirdi bizde istikrarsızlığı, bunu başaran ülkeler istikrarı sağlamışlar. Biz öyle bir sistem kurmalıyız ki kesintisiz iktidarlar gelmeli, 15 yıldır sağlamış olduğumuz bu istikrarı da devam ettirebilmeliyiz. Kurduğumuz sistem kişilere endeksli olmamalı. Getirmeyi önerdiğimiz sistem kişilere endeksli değil veya AK Parti’nin, MHP’nin veya CHP’nin meselesi değil ki, bu bir memleket meselesi her şeyden önce. Geçmişte yaşadığımız tecrübelerden ileriye dönük tedbirler almaya çalışıyoruz. Geçmişteki arızalarından bir tanesi iki başlılık dediğimiz mesele. Atatürk Cumhurbaşkanı, İsmet İnönü Başbakan aralarında bir uyuşmazlık oluyor, Atatürk İnönü’yü görevinden almıştır. O zamandan başlıyor iki başlılık sorunu bunun gibi birçok cumhurbaşkanı ve başbakan kavgaları izledik. Bu sistemle hep krizler, darbeler yaşandı. Ülkemizin her tarafından saldırıyorlar, önlem almalıyız. Şili’den bir reklamcı getirdiler, bunların seçim kampanyasını yönetecek ‘Ben 10 gündür buradayım hayırcıların neyi önerdiğini daha anlayamadım’ diyor. Çünkü öneri yok. Biz ne getirirsek getirelim her şeye hayır. Ben şunu iddia ediyorum, referandum süreci başladı şimdi deşsek ki ‘Biz bunu meclisten geçirdik uzlaştık ama bazı şeyleri atlamışız, yanlış yapmışız, tehlikeli sonuçlar olabilir, bu yüzden biz hayır demeliyiz’ desek. Bugün hayır diyen kesimin hepsi evetci olur. Yaptıkları toplantılarda 18 madde ne getirecek ne götürecek söylemediler. Evrensel konuşmalar özgürlüklerimiz gidecek, tek adamlık gelecek, rejim gidecek yıllardır aynı şeyi söylüyorlar. Milletin derdi ile hiç dertleri olmadı, milletin problemlerini çözecek hiçbir proje ortaya koymadılar, koymayacaklarda. Dertleri o değil. Cumhuriyet Halk Partisini asıl derdi şudur; CHP bu ülkede hangi iktidar gelirse gelsin bütün hükümetlerin gizli ortağıdır. Hangi elle bürokrasi eliyle asıl dertleri bu. Yeni gelecek olan sistemde bürokrasinin beli kırılacak, onun için bu kadar çok çırpınıyorlar, bağırıyorlar” şeklinde konuştu.

“AK Parti Meselesi Değil”

AK Parti Aydın İl Yönetim Kurulu Üyesi Osman Gümüşhan, “16 Nisan bizim çok önemli, yıllardır gerek yöneticilerimizin gerekse milletimizin ayağındaki prangaların çözüleceği bir tarih. Onun için Anayasa Referandumunu çok önemsiyoruz. Her ne kadar akıl almaz, yalan yanlış beyanlarla bunu sulandırmaya, çamurlandırmaya çalışsalar da, ciddi anlamda milletimizin önünü açacak Anayasa oylaması. Hiç kimsenin 18. Madde ile bir derdi yok, karşımızdaki hayırcı gurubunda böyle bir derdi yok. Hayırcı gurubu neden, niçin sorularını soralım verecek bir cevapları yok. Bunların derdi sistem değil, bunların derdi milletin iradesi. Milletin iradesinin sandığa yansımasını istemiyorlar. 27 Mayıs darbesinden sonra Ali Fuat Başgil meclisin tamamının oyu ile cumhurbaşkanı seçilecekti, 'Bu vesayetçi adam değil, biz buna hükmedemeyiz diye bir çalışma yapalım dediler', Ali Fuat Başgil masasına silah bırakarak, 'Mezarın bile hazır' diye tehdit ettiler. Adamcağız yurt dışına çıkmak zorunda kaldı , adaylıktan istifa etti. Sonra CHP’nin desteği ile Cemal Gürsel başkan oldu. Aynı şeyleri özlüyorlar. 1980 yılında 115 tur sonunda cumhurbaşkanı seçilememiş.12 Eylül darbesinin gerekçelerinden biri haline gelmiş. 2007 yılında referandum ile halk 'Cumhurbaşkanını ben seçeceğim' dedi. Yüzde 69 ile imza attı. Bunu benimseyemiyorlar, kaldıramıyorlar. Çıkarılacak olan maddelerin genişliğine, derinliklerini baktıkları yok. 'Doğruyu anlatana kadar yalan dünyayı üç tur dolaşır' derler. Başka bir materyalleri yok üç aydır aynı kağıtlarla çalışıyorlar. Bunlar hep milletin değerleri ile kavga halindeler. Bunlar sürekli millet cahil, çağ dışı, eğitimsiz geri kafalı, makarnacı, kömürcü olarak millete değer vermediler. Millette bunlara değer vermiyor yıllardır iktidar yüzü göstermedi, değer vermedi. Siz milletin kutsalına değerlerine küfür edersen, hakaret edersen, millet sana sandıkta dersini verir. AK Parti’nin millete, iradesine değer vermesi ile iktidarda. Türkiye’nin gelişmesine, ileri gitmesine karşı olan terör merkezleri ve onların arkasındaki insanlarla yan yana görüntü verenleri halkımıza tabii ki anlatacağız. Referandumdan şunu bekliyoruz öyle bir sistem kuralım ki daima siyasi istikrar üretsin. Ülkedeki kaosu, krizi ortadan kaldırsın. 16 Nisan’dan sonra siyasi kaoslar dönemi bitiyor. Hizmetler ve projeler yarışacak. Mevcut sistem devam etsin, kaos olursa olsun, ortalık karşısın, 'Koalisyonun bir köşesinden yapışırız' böyle bir şey yok artık. İstikrarı yakalamış, kriz ve kaosa kapılarını kapamış, çok başlılığı ortadan kaldırıp Devlet’te ahengi yakalayan, dinamizmi getirecek olan yeni bir sistem için hem Türkiye hem de milletimiz olarak  'Evet' diyoruz. Bu projeyi MHP ile ortak bir mutabakat çerçevesinde hazırlanmış, Ülkenin bütünlüğüne, bağımsızlığına ve rejimine sıkıntı oluşturacak bir çalışma değil. Bu bir AK Parti meselesi değil. AK Partililer olarak çalmadık kapı bırakmayalım, bu ülkenin geleceği için 'Evet' dememiz gerektiğini halkımıza anlatalım” dedi.