Çine Belediye Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen panelde kooperatifçiliğin önemi anlatıldı. Toplantının başkanlığını Abant İzzet Baysal Üniversitesi Prof. Dr. Mustafa Kara’nın yapmış olduğu panele, Köy-Koop Merkez Birliği Genel Başkanı Yakup Yıldız, Hay-Koop Denizli Bölge Birliği Başkanı Mehmet Varol, Tüketim Kooperatifi Merkez Birliği Genel Başkanı Yakup Esen, Proje Danışmanı Evren Uygur, Çine Belediye Başkanı Enver Salih Dinçer, Çine Belediye Başkan Yardımcıları, Sivil Toplum Kuruluşlarının yönetici ve temsilcileri, mahalle muhtarları. Çine Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Ortakları ve çiftçiler katıldı.

“Kooperatifçilik anlayışıyla bir değil bin olacağız”

Açılış konuşmasını yapan Çine Belediye Başkanı Enver Salih Dinçer, Çine’nin ekonomik olarak nasıl büyüyeceğini ve Çinelilerin refah düzeyinin nasıl yükseltilebilir düşüncesi ile yola çıktığını söyledi. Kooperatifçiliğin çok önemli olduğunu söyleyen Dinçer konuşmasına şöyle devam etti; “Çine verimli arazileri, dünyaca ünlü kıymetli maden ocakları, aynı zamanda önemli bir turizm yolu güzergahı üzerinde olan bir ilçedir. Maden alanında hak ettiği ekonomik değeri kıymetli yatırımcılarımızın gayretleriyle belirli bir orana getirmiştir. Bu oran ilçede ciddi bir istihdama cevap vermektedir. Peki tarım ve hayvancılıkta aynı değerleri yakalayabiliyor muyuz? Maalesef hayır. Çine Aydın ili içinde en çok büyükbaş hayvancılığın yapıldığı zeytin ve zeytinyağı üretiminde bırakın Aydın’ı Akdeniz çukurunda en kaliteli zeytinyağına sahip olan zeytin ormanlarıyla çevrili ve verimli topraklar bakımından önemli değerlere sahip olan bir ilçe. Çine belediyesi olarak ilçede tarıma dayalı ekonomik büyümenin formüllerini bulmak zorundayız” dedi.

Tüketim toplumundan üretime dayalı bir ekonomiye geçmenin sıkıntılarını ve sancılarını yaşadıklarını belirten Başkan Dinçer, “Bu zorlu süreçten çıkarken tek tek ferdi olarak mücadele değil toplu halde hareket etmeyi kendimize amaç edinmeliyiz. Birleşerek, bütünleşerek büyümek zorundayız. Kooperatifçilik anlayışını çoğaltmak insanların kafasındaki kooperatif algısını değiştirmek, güven vermek ayakları yere sağlam basan omurgalı bir yapıyı oluşturmak zorundayız. Üreticimiz üretmeli, ürettiği ürününü gerçek değerinde pazarlayabilmeli. Ben kimseye yeni bir icat yapalım ya da Amerika’yı yeniden keşif edelim demiyorum. Kooperatifçilik anlayışı tüm dünyada uygulanan bir sistem, kooperatifçilik anlayışı ilçemizde ve ülkemizde yaygınlaştırmamız gerekiyor. Geçmişte kötü yönetilmiş kooperatifler olabilir üreticilerimizin kaygılarını anlayabiliyorum. Dünya’ da iyi yönetilen kooperatifler olduğu gibi bizde de var. Örneğin Ör-koop, Hay-koop, Bayındır ve Bademli gibi başarılı kooperatiflerimiz var. Çine Belediyesi olarak biz de ilçemizde kooperatifçilik anlayışını üreticimizle birlikte başarılı kılmak zorundayız” şeklinde konuştu.

Bu paneli düzenlemedeki amaçlarının üreticinin ürettiği ürünü hak ettiği değerinde satabileceği pazarlar oluşturmak olduğunu söyleyen Dinçer, “İlçemizde daha önce kurulmuş olan ve başkanlığını yürüttüğüm Çine Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile Büyükşehir Belediyesi'nin park, bahçe ve refüjlerde kullandığı mevsimlik çiçeklerin üretimini biz yapmaya başladık. Büyükşehir ile 1.5 milyon çiçek üretimi sözleşmesi yaptık. Çine Belediye Başkanı olarak bu projede olduğu gibi 72 mahallede hizmet vermeye hazırım, bizler yönetici olarak bu tür projelerin lokomotifi olmak zorundayız. Üreticinin güvenle baktığı kooperatifçilik anlayışıyla bir değil bin olacağız, bütün olacağız ve güçlü olacağız” dedi.

Sürdürülebilir Kalkınma

AİBÜ Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mustafa Kara ile Çine’nin kalkınması açısından önemi olan konuları, özellikle üç başlık altında topladı ve Sürdürülebilir Kalkınma, Doğal Yaşamı Bozmadan ve Eğitim gücünün önemine değindi. Kara, “Sürdürülebilir bir kalkınmanın olabilmesi için insanların, doğal yaşamı bozmadan ve tüketmeden daha da iyileştirerek, günümüzün ve gelecek nesillerin gereksinimlerinin karşılanmasına olanak sağlayacak şekilde planlı ve programlı kalkınması gerekiyor. Pazara gidiyorsunuz çiftçinin üretmiş olduğu bir ürün 45-50 kuruştan satılıyor. Üretici fiyatı ile tüketici fiyatı arasında fark çok fazla. Üreticinin üretmiş olduğu ürünler çok düşük fiyatlara satıyor. Buna rağmen maliyetler çok yüksek. Bu yüzden üreticilerimiz dünyanın en verimli arazilerinde en kaliteli ürünü üretse de istediği değere satmayınca süreklilik olmuyor. Çiftçinin aylık geliri 750 TL’yi geçmiyor. Tabi bu durumda çiftçi geçimini sağlayamayınca çocuklarını da tarımdan ve hayvancılıktan uzak tutuyor. Üreticilerin birleşerek kooperatifleşmesi gerekiyor. Kooperatifleşince bu fiyatları belirleme şansınız oluyor ve ürünleriniz düşük fiyatlara gitmiyor. Doğal yaşamı bozmadan sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirmemiz gerekiyor. Gelecek nesillere yeniden yapılanma ile tarımsal kalkınmayı transfer etmekle hükümlüyüz. Bir de insanda kültürel altyapıyı oluşturmalıyız. Bunu oluşturmaz isek sürdürülebilir kalkınma mümkün değildir” dedi.