banner488

MHP’li Depboylu, “Aydın, Serbest Bölge Olamaya Aday Bir İl”

MHP’li Depboylu, “Aydın, Serbest Bölge Olamaya Aday Bir İl”
banner496
Milliyetçi Hareket Partisi Aydın Milletvekili Deniz Depboylu, serbest bölge kanun tasarısının görüşüldüğü Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kurul görüşmelerinde, Aydın’ın sorunlarını dile getirdi. Depboylu, " Serbest Bölge sahipliğine aday bir il olarak; bölgemizde yetiştirilen sebze ve meyvelerin tüketiciye daha hızlı ulaşması için, Çıldır Havaalanımızın en azından ticari uçuşlara uygun hale getirilmesini istiyoruz. " dedi.

MHP Aydın Milletvekili Deniz Depboylu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, Aydın'ın sorunlarını dile getirdi. Milliyetçi Hareket Partisi’nin 48. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Depboylu, “Önce ülkem ve milletim, sonra partim” ilkesiyle hareket eden, şehitlerin omuzunda yükselerek bugünlere gelen Milliyetçi-Ülkücü dünya görüşünün siyasal alandaki merkezi Milliyetçi Hareket Partimize, varlığıyla, emeğiyle güç veren tüm dava arkadaşlarımıza saygılarımı sunuyor; başta Başbuğumuz Alparslan Türkeş olmak üzere ebediyete intikal eden tüm dava büyüklerimizi rahmetle anıyorum” dedi.

“Çıldır Havaalanı, Ticari Uçuşlara Uygun Olmalı”

Serbest Bölge sahipliğine aday bir il olarak; bölgede yetiştirilen sebze ve meyvelerin tüketiciye daha hızlı ulaşması için, Çıldır Havaalanımızın en azından ticari uçuşlara uygun hale getirilmesini isteyen Depboylu, “.Serbest bölgelerin ekonomimize kazandırılması ve getirdikleri ile beraber düzgün yönetilmesi sonucunda ekonomimize katkı sağlaması gerekmektedir. Öncelikle kendi seçim bölgem olan Aydın için proje kapsamında olan ve yakın zamanda hayata geçmesini beklediğimiz serbest bölge için ilimize katacağı değerler mutlak öneme sahip olacaktır. Serbest Bölge sahipliğine aday bir il olarak; bölgemizde yetiştirilen sebze ve meyvelerin tüketiciye daha hızlı ulaşması için, Çıldır Havaalanımızın en azından ticari uçuşlara uygun hale getirilmesini istiyoruz. Bununla beraber, her seçimde vaat ettiğiniz fakat sürekli ertelenen Aydın-Denizli Otoban hattının bir an önce bitirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Jeotermal Santralleri Tarım Alanlarını İşgal Ediyor”

Aydın ile özdeşleşmiş incir, zeytin ve pamuk gibi dış ticarete uygun ürünlerini işleyip pazarlayabilecekleri bir serbest bölgenin kurulması gerektiğini vurgulayan vekil Depboylu, “Aydın Ticaret Borsası’ndan aldığımız verilere göre sadece incirde 2016’da 60 bin ton mahsul toplandı ve ihracat için hala ürün aranıyor. Bu sayede Aydın’ın özellikle gıda üzerine ticari bir merkez haline geleceğini ummaktayız. Bunun yanında incir kalitemizin devamı için tarla bakım primi gibi bir kaynak yaratılması da gerekmektedir. Zira sayısı hızla artan ve düzgün işletilmeyen jeotermal santraller tarım alanlarımızı işgal etmektedir. Kuruluşu için ÇED raporu almasına bile gerek görmediğiniz bu işletmelerin, çevrelerine ve insanlara zarar vermesini engellemek zorundasınız. Bu işletmelerin denetiminin ne kadar önemli olduğunu anlamak için; santrallerin çevresindeki tarım ürünlerini, su kaynaklarını ve insanları nasıl etkilediğine bakmanız, görmeniz gerekiyor.  Dünyanın en kaliteli inciri Aydın’da yetişir. Ve bunun için de iklimimize has nem oranı bu noktada çok önemli bir etkendir. Zehirli gaz olan kükürt salınımını işletmeler engellese bile havadaki nem oranını değiştirdiği için yakın bir gelecekte şimdi yediğiniz inciri yiyemeyeceksiniz” dedi.

“Devletin Görevi Öncelikle Aziz Milletin Hakkını Korumak”

Kontrolsüz bir planlamayla açılan ve denetimi iyi yapılmayan jeotermal santraller ekolojik sisteme zarar verdiğini söyleyen Depboylu, “Belki duymuşsunuzdur, Germencik’te gerçekleştirilen ÇED toplantısında bir arıcımızın eşi, 450 kovan arısının jeotermalden kaynaklanan ölümü nedeniyle kendisini yakmaya çalıştı. Zamanında müdahale sayesinde çok şükür kurtuldu. Kovanların sahibi Fadime ve Ahmet Camuz’un, Mart ayında, İl ve ilçe tarım müdürlüklerine, arılarının ölüm sebebinin araştırılması için numunelerle yaptığı başvuru önce dikkate alınmadı. Daha sonra, il müdürünün değişimi sonrası yenilenen başvuruyla, Ağustos ayında talebe cevap verilerek müfettiş gönderildi. Onlar da olayın gerçekleşmesinden dört ay sonra, ölmüş arıları bulamadıkları için bahsedilen olay yoktur diye tutanak tutular. Vatandaşın jeotermal firmasına açtığı dava sonrasında, firma muhtemelen, ödeyeceği cezaların yanında küçük kalacak bir rakam olacağı için zararını giderelim diye vatandaşla anlaşma yoluna gitti. Ancak öğrendiğimize göre sonra anlaşmaktan da vaz geçti. Devletin görevi öncelikle Aziz milletimizin haklarını korumak; haksızlığa uğrayanlara yardım etmektir. Devletin memuru ve amiri işlemleri zamanında yapmak zorundadır. Tabi ki jeotermal değerlendirilmesi gereken bir kaynaktır. Fakat yöre insanlarının sağlığını hiçe sayarak, çevreye zarar verecek şekilde denetimsiz çalışan ve sayıları hızla artan bu santrallerin bir disipline bağlı tutulması gerekiyor. Sizleri bu ve benzeri konularda daha duyarlı kararlar almaya çağırıyoruz” ifade etti.





Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner498

banner472