CHP Kadın Kolları Çine İlçe Başkanı Fahriye Aslan açıklamasında; “Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Başkanı Fahriye Aslan, yapmış olduğu basın açıklamasında şunları söyledi: 18 Ekim 1991 yılında ne kadar da sevinmiştik. Azerbaycan bağımsızlığını kazanınca Azeri gardaşlarımız bizler gibi, Türkiye Cumhuriyeti gibi artık özgür olmuşlardı. Bizim gibi demokratik, laik, hukuki ve üniter bir yapıda yönetileceklerdi ve bu güne kadar da yönetiliyorlardı. Daha sonra Azerbaycan’ın dördüncü Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 2003 yılında babası Haydar Aliyev’den koltuğu devraldı. 26 Eylül 2016 tarihinde de anayasalarını halk oyuna sunarak rejimi değiştirmeye başladı. Gerçekleştirilen referandumda yüzde 86,6 oranında ‘evet’ oyunun çıkmasıyla, cumhurbaşkanı birinci yardımcılığı ve cumhurbaşkanı yardımcıları makamlarının oluşturulmasına karar verildi. Bir kanun hükmünde kararname ile yardımcılığına eşi Mihriban Aliyeva’yı getirdi. Yani kendisi görevde olmadığı durumlarda tüm yetkilerini eşine bıraktı hem de dokunulmazlık zırhı ile. Şu anda bizde ki duruma ne kadar benzediğini söylemeye gerek yok herhalde. Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarına yapılacak olan referandum sonrasında durumun böyle olmayacağını kim garanti edebilir, kim bize söz verebilir böyle bir sistemin olmayacağına dair.

 Ayrıca anayasa değişikliği ile 18 yaşında olanlara seçilme hakkı tanınacak. İlk bakışta çok güzel görünüyor ama konunun perde arkası öyle değil. Çünkü milletvekili seçilenler askere gitmeyecek. Kısacası kendi çocuklarını milletvekili seçtirip askere göndermeyecekler. Ama bizim çocuklarımız askere gidecek, Suriye’ye gidecek, Cerablus’a El Bab’a gidecek. Bu durumda zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarıldığı ülkemizde seçilme yaşının 18’e indirilmesi hiç gerçekçi olmamaktadır.

Bizler Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet sayesinde seçme ve seçilme hakkımızı elde ettik. Kadınlarımızın sosyal ve kültürel alanlarda, eğitimde, hukukta, aile içinde, çalışma hayatında, toplumsal yaşamda ve siyasette erkeklerle eşit haklara sahip olması için seçme ve seçilme hakkını verdi. Bu sebeple Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşamaktan onur duyuyoruz. Ancak bizler başkanlık sistemi ile yönetilen diğer ülkeler gibi olmak istemiyoruz. Çocuklarımızın İran, Irak, Suriye gibi bir Türkiye’de yaşamasından korkuyoruz. O yüzden referandum da ‘HAYIR’ diyoruz.”