banner480

Tepecik Höyüğü Kazısında 12. Sene

Tepecik Höyüğü Kazısında 12. Sene
banner269
Çine Karakollar Mahallesi’nde Çine çayının 1 km doğusunda ovada yer alan Tepecik Höyüğü Batı Anadolu’nun kültürel ve kronolojik gelişimine yeni katkılar sağlayan merkez haline geldi.

Tepecik kazıları 2004 yılında başlanan ve Ankara Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Profesör Dr. Sevinç Günel başkanlığında kesintisiz yürütülüyor. Bu sezon kazılara Temmuz ayında başlandığını ve Ağustos ortasında sonlanacağı öğrenilen kazı çalışmalarında Hacettepe, Çanakkale 18 Mart, Trakya ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi'nde öğrenim gören öğrencilerden oluşan bir ekiple çalışıldığı öğrenildi.

Kültün ve Turizm Bakanlığı izinli ve Bakanlar Kurulu kararlı bir kazı özelliği taşıyan Tepecik Höyüğü, Ankara Hacettepe Üniversitesi adına kazı çalışmaları bu yılda yürütülüyor. Kültün ve Turizm Bakanlığı’nın sağladığı desteğin yanı sıra Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü Bilimsel Araştırmalar Birimi tarafından da kazı çalışmaları destekleniyor. 2004 yılından beri süren Tepecik Höyüğü kazı çalışmalarında Tunç Çağı ve daha erken dönemlere ait kültür tarihini aydınlatmaya çalışıyor. Menderes Bölgesi’nde ve Güneyine uzanan Çine Ovası’nda özellikle tarih öncesi dönemlere ait bilgiler çok sınırlı kalıyor. Daha çok antik kentler ile tanınan bir bölge olan Tepecik Höyüğü kazılarında klasik çağlar ve antik çağlar öncesi bu bölgede yaşanan kültür tarihini ortaya çıkarıyor. Çevrede yapılan kazı çalışmalarında klasik çağlar öncesi kültür tarihini aydınlatan bir merkez olması açısından ilk ve tek örneği Tepecik Höyüğü temsil ediyor. Tepecik Höyüğü yerleşiminin güçlü bir savunma sistemiyle korunduğu, etrafındaki çıkarılan surlar ve kuleler, ürünlerin muhafaza edildiği depo birimleri sayesinde anlaşılıyor. Ele geçen kanıtlar M.Ö. 2 bin, yani günümüzden 4 bin yıl öncesindeki sosyal yapı, ekonomik düzey ve ekonomik sistemin nasıl olduğu hakkında bilgi veriyor.

Son 3 yıldır gerçekleştirilen kazılarda ortaya çıkan bulgulardan Tepecik Merkezi’nin Batıda Ege dünyası ile çok sıkı ticaret ilişkilerinde olduğu ve bunun Ege Denizi, Menderes Nehri ve Çine Çayı ile sağlandığı sanılmakta. Kazılarda ele geçen Ege Kökenli, Yunanistan Kökenli, Girit Adası’ndan gelen kapların buluntularına rastlandı. Ayrıca en önemli bulgu Batı ile ilişkisini destekleyen Ege Denizi'nde Melos Adası'ndaki obsidiyen ticaretinin burada buluntularına rastlanmış olup aletlerin işlediğine dair bulgular bulunmuştur. Daha önceki yıllarda ele geçen 2 Hitit hiyeroglifli mühür baskısı bu Batı Anadolu’da ilk kez Tepecik yerleşim yerinde bulunduğu ve iri küplerin ağızlarının mühürle kapatıldığı gerçeğini ortaya çıkarıyor. Buda Doğu’da Hitit Krallığı’nın Başkenti Boğazköy’le Tepecik yerleşim yeri arasındaki ticari ilişkileri gün yüzüne çıkarıyor.

Ayrıca depoların bulunduğu yerde yanık buğdaylara rastlandığı, buğdayların analizlerini Miami’de yapıldığı ve tarihsel açıdan kesin bir tarihi verdiği bilgisine ulaşıldı.





Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner472