Yetiştirici, "6 yıl önce ilçenin zaten organik olan zeytinlerini sertifikalandırmak için çalışma başlattık. Üç yıllık araştırma sürecinden sonra eyleme geçtik. Bu yıl 664 üreticimiz organik desteklerinden yararlandı. İlçemize toplam 805 bin TL organik desteklemelerinden para girdi. Bu para ilçemize renk getirdi, ekonomimizi canlandırdı. 2014 yılında 22 bin 860 dönüm olan sertifikalı alanımız, 32 bin 550 dönüme çıkıyor. Devlet zeytinde 2014 yılı organik destekleme fiyatını dönüm başına 70 TL olarak açıkladı. Buna göre ilçemiz üreticileri gelecek yıl toplam 2 milyon 550 bin TL'lik destek alacak. Müracaatlar devam ediyor. Şuan toplam 42 bin dönümlük müracaat var. İlçemizde toplam 62 bin dönüm zeytin var. Gelecek yıllarda bunun tamamına organik sertifikası almış olmak istiyoruz" diye konuştu.
Organiğe geçiş amaçlarının sadece devlet desteklerinden yararlanmak ya da ürünü 5 kuruş fazlaya satmak Vevobahis olmadığını vurgulayan Yetiştirici, "İnsana ve insan sağlığına değer verdiğimiz için bu çalışmayı başlattık. Aydın İl Özel İdaresi 60 bin TL destek verdi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İl ve İlçe Müdürlüklerimiz de yadırganmayacak oranda teknik katkı sağladı. İlçemizde Aydın İli Karpuzlu İlçesi Organik Zeytin Üreticileri Birliği kurduk. Eğer başarabilirsek bu birliğin organik sertifikalı sıkım tesislerini, ambalajlama ünitelerini de kurmak istiyoruz. Pazarlama ağı kurup ilçemizin ilaç niteliğindeki organik zeytinin güvenilir bir kamu markası ile tüketiciyle buluşturmayı amaçlıyoruz. Böylece bugün yağların içinde en sağlıklı olmasına karşın en değersiz kalan zeytinyağına ve insan yaşamına değer katmayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu.
İlçelerinde yoğun bir şekilde mısır üretimi yapıldığını söyleyen Başkan Yetiştirici, üreticinin bu yıl ürününü hak ettiği değerde satamadığından yakındı. Yetiştirici, "Mısırcı perişan oldu. Toprak Mahsulleri Ofisi alım yaptığı halde fiyat 55 kuruş seviyelerinde seyretti. Üreticinin zarar etmemesi için en az 65-70 kuruşa ürününü satması gerekirken 55 kuruş olan mısırın kilo gram fiyatı çiftçilerimizin belini büktü. Suriye krizine bağlı olarak yem fabrikalarının mısır stoklamadan kaçınması ile oluşan bu ortamda mağdur olan üreticimizi rahatlatacak bir formül bulunması gerekiyor" dedi.
Güncelleme Tarihi: 02 Kasım 2013, 16:46
har har çalışan klimalarınızla, hep birbirinizle akraba çalışanlarınızla, çiftçinin ürünü para etmezken, süt su olmuşken, insanın yediği un çuvalıyla , hayvanın yediği yem çuvalı başabaş giderken hangi ziraatten, hangi başarıdan söz ediyorsunuz. giyin çizmelerini ova yollarına gelin. üreticinin nasıl işletmeciye kul olduğunu görün.siz nerden bahsediyorsunuz, dallas dizisinin çekildiği çiftlikten mi.