banner488

Eşekçi başı Muhtar mı!..

Muhtar, bulunduğu bölgedeki halkın sosyal ihtiyaçlarıyla ilgilenen ve halkı diğer idari kurumlara karşı temsil eden resmi bir kişidir.

Muhtarlık her ne kadar halk tarafından pek önemli olarak görülmese de devletin merkezi otoritesini güçlendiren en küçük birimidir.

Devleti Cumhurbaşkanı, İllerde Vali, İlçelerde Kaymakam, köylerde ise muhtarlar temsil eder.

Kavşit Köyü Muhtarı Ali Fuat Orhan, Çine İlçe Müftüsü Mehmet Aslan ile köyde karşı karşıya geliyor ve muhtar bağırıyor:


- “Ben burada eşekçi başı mıyım!”

Gelelim şimdi Köy Muhtarı’nı bu kadar çileden çıkaran olayın içeriğine…

Kavşit Köyü Camiisi’nde okunan ezanın yaklaşık 700-800 m. uzaklıkta bulunan ve tamamını Çinelilerin yazlık evlerinin oluşturduğu yayla mevkisinde duyulmaması üzerine çok bilen bir işgüzar sorunu çözmeye kalkmış!..

Erol Y. adındaki bu vatandaş Çine Müftülüğü ve Çine Belediyesi ile olan yakın ilişkilerini kullanarak, köy ile yayla evleri arasına kablo çekerek buraya hoparlör koyarak sorunu çözmeye çalışmış!..

 Yaptığı şovmenlikten öteye geçmeyen Erol Y. yanına merdiven olarak kullanmak üzere Çine Belediyesi’nden bir itfaiye aracı, birkaç yüz metrelik kablo, iki hoparlör, İlçe Müftüsü ve bir gazeteciyi de alarak köye çıkıyor.

Köylülerin şaşkın bakışları arasında, Camii minaresinden, sokak aralarından tepeye kablo çekildiğini hummalı bir çalışma yapıldığını gören köy sakinleri, ‘bu nedir’ diye hemen Köy Muhtarlığına haber veriyor.

İlçe Müftüsü olayı Muhtar’a izah etmeye çalışıyor, ancak  Muhtar, “Benim bundan hiçbir haberim yok. Gerek muhtarlığımızın gerekse köylülerin ve yayla mevkii halkının da bu konuda hiçbir talebi de yok. Şimdi bu nerden çıktı. Ben bu köyde eşekçi başı mıyım?” diyerek kabloların derhal sökülmesini istiyor.

Burada yaşanan gerginliği haber alan Çine Belediye Başkan Vekili Mehmet Dinç, olayın iç yüzünü  öğrendikten sonra itfaiye ekibinin derhal geri dönmesi konusunda talimat veriyor, talimattan sonra itfaiye ekibi geri dönmek içi hazırlanırken bu defada işgüzar Erol Y. kabararak, Belediye çalışanlarına hayır kalacaksınız diyerek talimat verip baskı uyguluyor.

Bu arada İlçe Müftüsü Mehmet Aslan Çine Kaymakamı Celalettin Cantürk ile telefon görüşmesi yaptıktan sonra Muhtar’a dönerek, “Biz gerekli izinlerimizi aldık. Bu konuda Kaymakam Celalettin Cantürk bize gerekli izni verdi. Biz de ezan sesini duyulmayan yerlere duyurmak için çalışmalarımızı başlattık” şeklinde konuşuyor.

Dört kurumun karşı karşıya getirildiği tüm bu yaşanan ve hoş olmayan olayların ardından ekip görevini tamamlayarak Çine’ye dönüyor.

Olaydan bir gün sonra ise yine sözde Kaymakamlığın talimatıyla, işgüzarca dikilen hoparlör muhtarlık tarafından sökülüyor.

Yaşanan olayın özeti bu.


Şimdi sormak lazım!..

Kaymakamlığı, Muhtarlığı, Müftülüğü ve Belediye’yi zor durumda bırakıp karşı karşıya getiren bu ‘ezan sesi’ sorunu gerçekten bu kadar elzem miydi?

Bence kesinlikle değil.

Yayla evlerine her gittiğimde ezan sesini net bir şekilde duyduğumu bilirim.

Bugün de sordum, birçok kişi de bunu teyit etmektedir.

Ezan sesinin duyulması ile ilgili ortada bir sorun yok, zaten olmayan bu sorunla ilgili yayla evlerinde oturan vatandaşların, muhtarlığın ya da köylünün bu yönde bir talebinin de olmadığını öğreniyoruz.

O halde bir bardak suda koparılan bu fırtına niye?

 Erol Y. Yayladaki kendi evininin konumu veya kulağındaki sağlık problemleri nedeniyle ezan sesini duymuyor olabilir.

Veya böyle bir sorundan muzdarip birkaç kişinin öncülüğünü de yapmış olabilir. Fakat Devlet de işler işgüzar Erol Y.’nin yaptığı şekilde yürümez.

Böyle bir sorun varsa, sorunun öncelikle muhatabı Köy Muhtarı sonra Müftülük ve Kaymakamlıktır ve bu girişimlerde resmi yazışmalarla olur, olay incelenir ne şekilde çözüleceği projelendirilir, kaynak aktarılır ve gereği yapılır.

Böyle bir çalışmadan hem devletin ilgili kurumları hem de Köy Muhtarlığı haberdar edilmiş olur.

İlçe Müftüsü’nün, ‘bizim iznimiz var demesi’ ile bu işler yürümez, aldığı izin belgesini muhtara gösterecek; tabi varsa!..

Öyle bir vatandaş istedi diye Belediye’nin itfaiyesi dağ başına sevk edilemeyeceği gibi Müftü’yü ve basını alıp da sergilenen şovu pazarlama gayreti içerisine girilmez, bu bir ayıptır.

Müftü dediğin sağduyulu olarak kurumunun ve makamının görev ve yetkilerini liyakat ile yerine getirmelidir.

Öte yandan burada gerçekten sorun olsaydı Müftü bunu daha sağlam ve mantıklı bir şekilde çözebilirdi.

Kavşit Yaylası’nda yaz aylarında Çine’den göçen yüzün üzerinde hane bulunmaktadır. Buradaki vatandaşlar kendi imkanları ve hayırsever vatandaşların katkılarıyla kendilerine yetecek büyüklükte bir mescit inşa etmişler, ses düzeni ve hoparlör sistemi koymuşlardır.

Her Ramazan Ayı’nda yine vatandaşlar kendi aralarında topladıkları katkılarla gönüllü imam görevlendirmektedirler.

Çine Müftüsü’nün derdi sadece ezanın sesini duyurmak olmamalı eğer gücü, imkanı varsa bu mescide yaz ayları için geçici imam atamalı, bu mescidimizden de 5 vakit ezan sesi duyulmalı ve 5 vakit namaz da kılınmalıdır.

Çine’de 40-50 hanelik mahallelere bile imam atayan Müftülüğün bu sorunu çözmekte zorlanacağını hiç zannetmiyorum, pekala oraya da geçici imam atanabilir.

Teknolojinin bugün harikalarına rağmen uyduruk kablolarla tahta direklere hoparlör döşemek akıla ziyandır.

Dini ve dini çalışmalarıyla sürekli gündemde kalan Erol Y. yaylada oturduğu yaz aylarında vatandaşın yaptığı mescide hiç gitti mi bilemem ama iyi niyetle bakan Belediye’nin bedava imkanlarını Müftülük ile olan sıcak ilişkilerini de kullanarak kurumları kendi şovuna bedavadan alet edemez, etmesine de asla izin verilmemelidir.

Kaymakam’a gelince; Sayın Kaymakam da evden dairesine, dairesinden evine mesaisini dolduracağına zaman zaman bu tür sorunları yerinde incelemeli ve inceledikten sonra da resmiyet neyi gerektiriyorsa o şekilde kararlar almalıdır.

Bir vatandaş istedi diye dağ başında bu tür oldu bittilere izin vermemelidir.

Ayrıca hoparlörün takılması için Müftü’ye bu konuda izin veren Kaymakam, bir gün sonra nasıl oldu da direklerin sökülmesi için izin verdi anlamış değilim.

‘Bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış derler’ , herkes neyin ne şekilde yapılacağını önceden iyi hesap etmeli, Kavşit Köyü Muhtarı orada ‘bostan korkuluğu’ değildir.

Kavşit Köyü halkı ‘eşek’ olmadığına göre; Muhtar da orada ‘eşekçi başı’ hiç değildir.


güvenilir bahis siteleri - deneme bonusu - canlı bahis - kaçak iddaa - casino siteleri -

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

YORUMLAR
mehmet y
mehmet y - 11 yıl Önce

muhatarın görevi sorunları çözmek onlara yardımcı olmaktır ... amma muhtarımız sorun olmayı seçmiştir...:))ayrıca erol y. ye işinizde geldiği gibi muamele yapıyorsunuz işgüzar v.s diyorsunuz arkasından ama işiniz düştüğünde yalvarmasını da biliyorsunuz...:))herkez işine geldiği gibi ben anlamıyorum ya :))

mustafa madran
mustafa madran - 11 yıl Önce

yazınızdan çok istifade ettim.ingilterede kral olcagıma kamşut köyünde muhtar olmak isterdim...
daima sıhhatta olmanız temennilerimle,başarılar dileyorum.iyiki çinemizde varsın.selamlar...

çağlar y
çağlar y - 11 yıl Önce

bu muhtarın, sayın müftümüze yaptığı çok ayıp. çokkk. ezan sesini müftümüz tabikide heryere duyuracak. bundan rahatsız olanın imanından şüphem var. müftülüğümüze bilgi gelmese müftümüz gitmez kavşite. demekki bir bilgi gelmişki oda oraya kadar gidiyor.

Yayla sakini
Yayla sakini - 11 yıl Önce

yilmaz bey, ağziniza sağlik. bir olay, ancak bu şekilde doğru olarak analiz edilebilrdi. ne yazik ki müftü beyi de kandirdilar. kendi şahsi emellerine alet ettiler.

ÜMİT ALDEMİR
ÜMİT ALDEMİR - 11 yıl Önce

öncelikle şunu anlayamadım siz bu haberimi gündeme getirdiniz yoksa içinizdeki erol yörük düşmanliğinimi? haberden çok erol yörükten bahsediyorsunuz. eleştirinin dozu almış başını gitmiş ben gazeteci değilim ama aynı sizin gibi sordum soruşturdum olaydan hiç haberiniz yok birkere yapılmak istenen işin esas amacı yanan anfinin yerine yenisi alınıp takılması. ezan sesi güzeldir amma vekalin erol yörüğün sesi duymasına gerek yok ezanın kaçta okunacağını iyi bilir. muhtar başlamış bağırıp çağırmaya karşısındaki saygı duylması gereken bir şahıs muhtar sonuçta müftüyü kenara çekip hocam bu konu hakkında bilgim yok gerekli izinler alındıysa öyle yapalım. birileri arıyor muhtarı söktür hemen kabloları muhtar köyü yönetir muhtarı kim yönetiyor acaba?? yılmaz bey içinizdeki bastıramadığınız duyguları dışa vurmuşsunuz. ama biz bunu okumak zorunda değiliz kişi hakkında ne biliyorsanız belgeleriyle gösterin işte o zman bizde sizi destekleyelim. bu arada el öpmekle dudak kirlenmez.

çine elektronik anahtar
çine elektronik anahtar - 11 yıl Önce

hay diline kalemine sağlık yılmaz bey nede güzel ders vermişsin yorumunla işgüzara

ÜMİT ALDEMİR
ÜMİT ALDEMİR - 11 yıl Önce

vay vayy adamın ne düşmanı varmış meğer naptı size bu kadar ya çok merak ettim. hangi deliğe çomak soktu anlatında bizde aydınlanalım üstü kapalı konuşmayalım lütfen bizde gerçekleri bilmek isteriz

KAVŞİT KÖYÜNDEDEN VADAN DAŞIN BİRİ
KAVŞİT KÖYÜNDEDEN VADAN DAŞIN BİRİ - 11 yıl Önce

muhtarimiz yayladaki oturan ev sahiplerin elinden gelen yardimi yapiyor ama erol y çok bilgişlilk yapiyor zaten ben kavşit köyündeki inasanlari hiç sevmiyorum demiş sadece bir iki kişi var o köyde demiş geri kalan insanlara kötü diyor kendisi çok dürüst erol bey


banner472