banner480

Ak Parti'de Voltran Modeli!..

30 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan mahalli idareler seçimine 5 ay kala siyasi kulislerdeki hareketlenmeler had safaya ulaştı. Çineli ve Aydınlı seçmen bu seçimlerde ilk defa değişik bir seçim sistemi ile tanışacak. Büyükşehire merhaba diyecek olan Aydın ve Çine'de bir yerlere aday olup kazanmak ve yönetmek ne kadar zor olacaksa seçmenler açısından da karar vermek bir o kadar zor olacak. Seçimde tüm köylüler ilk defa muhtarlık seçimlerinin yanı sıra Çine Belediye Başkanı ve Belediye Meclis Üyeleri ile Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı ile meclis üyelerini de belirleyecek. Bu nedenle Çine Belediye Başkanı'nı belirleyecek olan seçmen aynı zamanda Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı'nı da belirleyeceği için birçok seçmen adaylarına mı yoksa partilerine mi oy vereceği konusunda zorlanacak.

Bu seçimlerde iddialı olan üç parti gözüküyor. Aydın CHP aylar öncesinden mevcut Belediye Başkanları Özden Çerçioğlu, Çine CHP'de de Enver Salih Dinçer ile seçimlere katılacağına karar verdiler ve çoktan çalışmalara başladılar.

MHP'de Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Adayının Milletvekili Ali Uzunırmak olacağı partinin Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından açıklandı. Çine'de de mimar Mehmet Yavuz'un MHP'nin adayı olacağı kesin gözle bakılıyor.

CHP ve MHP'nin Aydın ve Çine adayları tamam ancak iktidardaki Ak Parti Aydın ve Çine'de adaylarını henüz belirlemiş değil. Ak Parti'nin adaylarının kim olacağı özellikle siyasi kulislerde dört gözle beklenirken, adayların belli olmasıyla seçmenlerde saflarını belirlemeye başlayacak.

Bugün Çine'de en fazla ismi geçen potansiyel belediye başkan aday adayına sahip olan Ak Parti'de kimin aday yapılacağı merak konusu.

2009 belediye başkan seçimlerinde Ak Parti'nin 3. sırada olmasına rağmen bugün aday sayısının fazla olmasının en büyük etkeni iktidar partisi olmasından kaynaklanıyor. DP'nin giderek küçülmesi de ayrı bir etken.

Ak Parti'de seçim süreci, adaylık müracaat takviminin açıklanmasıyla başladı. Belediye Başkanlığı için henüz müracaat yok ama beş kişinin adaylık müracaatı yapabileceği, en azından en popüler potansiyel aday olarak isimleri geçiyor. Bu adaylar alfabetik sırayla DP belediye eski başkanı Celalettin Kocamaz, İlçe Başkanı Erkan Özkaya, Akçaova Belediye Başkanı İsmail Çerçi, İlçe Gıda ve Tarım Müdürü Özkan Atıgan ve 2009 seçimlerinde DP'nin adayı Yücel Eşiyok.

Ak Parti'de adı geçen bu adaylar siyasette ve yaşamında isim yapmış önemli kişilerdir. Elbette her birinin eksileri ve artıları, sevenleri ve sevmeyenleri vardır. Bununla birlikte her biri belirli bir kitleyi peşinden sürükleyebilecek şahsiyetlerdir. Her biri Ak Parti'den aday olabilecek vasıftadır. Çine'nin siyasi geçmişine baktığımızda ve bugünkü konjüktörü değerlendirdiğimizde CHP ile Ak Parti arasındaki mesafeyi kapayıp öne geçmeleri mümkün gibi gözükmüyor.

Ankara'da üç dönemden beri iktidarda kalan Ak Parti her dönem oylarını nasıl sürekli artırıyorsa Çine'de de bir gerçek var ki yerel iktidarı elinde bulunduran CHP üç dönemden beri oylarını sürekli artırarak ilerliyor. Öte yandan Çine'de CHP'li bir milletvekilinin olması, mevcut Başkan Salih Dinçer'in tekrar aday yapılması adaylığının aylar öncesinden kesinleşip merkezde ve köylerde çoktan çalışmalara başlamış olması gibi nedenlerle CHP'li Dinçer zaten maça şimdiden üç sıfır önde başlamış durumda. İşin garip bir noktası da Aydın merkezde de olduğu gibi Çine'de de %70 civarında sağ seçmen olmasına rağmen üç dönem üst üste CHP adayının oylarını sürekli artırarak kazanıyor olmasıdır.

 

ESKİDEN SAĞDA BİRLEŞİM OLURDU

CHP'nin bu yükselişini anlamak için biraz geçmişe gitmek gerekir. Eskiden birçok parti Belediye Başkanlığı seçimlerine iddialı bir şekilde hazırlanmasına rağmen son anda sağdaki en güçlü adayda birleşen sağ seçmen seçimleri sola kaptırmazdı. Bu taktik 1999 yerel seçimlerine kadar devam ettirildi ve sağın iktidarı bu sayede yarım asır yani 50 yıl sürdürüldü.

Yaşım itibari ile benim anımsayabildiğim rahmetli Ali Şen'in bağımsız aday olarak kazandığı seçimden başlayarak rahmetli Talat Erol'un,  rahmetli Raşit Kalkan'ın belediye başkanlıkları son anda sağda birlik sağlanması ile gerçekleşmiştir.

1984 seçimlerinde bu birlik sayesinde Mehmet Yazgılı ANAP'tan başkan seçilirken 1989 seçimlerinde tekrar kazanması mümkün olduğu halde rahmetli Hakkı Karababa'yı aday yapınca ANAP tek başına iktidarda olmasına rağmen DYP'nin adayı rahmetli Raşit Kalkan daha güçlü çıkınca sağ oylar bu kez DYP'ye aktı.

1994 seçimlerine gelecek olursak eğer, sol birleşerek güçlü bir çıkış yaptı. Sağdan da oy alabilme ümidi ile Hasan Yörük'ü bağımsız belediye başkan adayı gösterdi. Yazgılı'nın kıymetini anlayan ANAP tekrar onu aday gösterse de DYP'nin bu defa adayı Celalettin Kocamaz'dı. Sol ilk defa çok sıkı çalışmış ve seçimleri alması kaçınılmazdı ancak son gün bunu hisseden sağ seçmen DYP'ye kaydı ve Hasan Yörük az farkla seçimleri kaybetti.

1999 seçimlerinde ise dananın kuyruğu koptu. DYP mevcut başkan Celalettin Kocamaz'ı tekrar aday gösterirken CHP ve ANAP'ta sürpriz gelişme yaşandı. Ülke genelinde olduğu gibi Çine'de de sürekli oy kaybeden ANAP sol görüşü olduğu bilinen doktor Altuğ Karaköse'yi aday yaptı ve “Çare doktordadır” sloganı ile iktidarlı bir çıkış yaptı. Bu kez sağ oylar ANAP'ta toplanır gözüyle bakılırken en büyük sürpriz CHP'den geldi. Sermayenin gücünü anlayan CHP, DYP'nin duayenlerinden ve partinin en büyük destekçilerinden Kaltun AŞ.'nin sahibi rahmetli Mehmet Tuncer'in damadı Osman Aydın'ı aday gösterdi. Bu seçimlerde sağ içerden vurulduğu için bu defa sağda birleşme hesapları tutmadı. CHP az bir farkla seçimi göğüslerken sağın 50 yıllık kalesi Çine yıkılmış oldu.

Bu seçimlerden sonra sağda birlik asla oluşmadı.

2004 seçimlerinde Kocamaz'ı kalenin yıkılmasından sorumlu tutan DYP'liler kalenin yıkılmasındaki etkenlerden biri olan ANAP'lı aday Karaköseyi bu kez partisinden aday yaparak kaleyi tekrar geri alacağının hesaplarını yaptı. Ama iş işten geçmişti. Çünkü doktor Altuğ Karaköse gibi güçlü bir ismi aday yapsa da partinin ağır topları birer birer yeni Ak Partiye çoktan geçmişti. Öyle ki DYP'de yıllarca yöneticilik ve ilçe başkanlığı yapmış milletvekili adayı olmuş Abdullah Afşin bu kez eski partisinin rakibiydi. Çünkü Ak Partinin Belediye Başkan Adayı olmuştu. Sağ da bu şaşkınlık yaşanırken 10 yıldır belediyenin tozlu raflarında duran Yazgılı'nın hazırlattığı kanalizasyon projesini CHP gündeme getirerek faaliyete başladığı için sağ ile solun arasındaki makas açıldı. CHP her iki partinin toplam oyundan daha fazla oy aldı.

2009 seçimlerine kadar kanalizasyon ve arıtma tesisi projesini hayata geçiren CHP'li Osman Aydın bu çalışmasının meyvesini topladı. DYP'nin ağır topları tek başına iktidarda olan Ak Parti'ye geçmesine rağmen sağ bu kez Ak Partide birleşip belediyeyi geri alma hesapları yapmak yerine DP (DYP) seçimi tek başıma alırım umuduyla ekonomiyi ön planda tutarak Yücel Eşiyok'u aday yaptı. Eşiyok bu seçimlerde çok büyük paralar harcamasına rağmen sadece partisinin oylarını artırabildi. İşin garibi başından beri tek partide birleşilmedi diyerek tepki gösteren bazı sağ seçmenler CHP'ye oy verdi.

 

GEÇMİŞİ İYİ OKUYAN GELECEĞİ İYİ GÖRÜR

İşte yıllardan beri tüm bu olup bitenleri göz önünde bulundurduktan sonra bugünü iyi değerlendirmek lazım. Bu potansiyel beş adayın bazıları Ak Parti'nin kurucularından olmakla birlikte diğerleri de sonradan Ak Parti'ye katılan veya katılmak isteyen DP'lilerdir. Bu beş aday “BEN” kavgası yapmak yerine “BİZ” düşüncesiyle yola çıkarlarsa bu kez sağda birlik yaşanır ve oluşturulan bu güçle bu seçimleri kazanmak yıkılan kaleyi geri almak mümkün olabilir. Tabi ki bu birlik ve beraberlik sadece bu lider isimlerin bir araya gelmesiyle değil her iki parti tabanının kaynaştırılmasıyla mümkün olabilir. Oluşturulacak bu akılcı güç sayesinde birlik rüzgarı iyi estirilirse Ak Parti bu seçimlerde oldukça iddialı olabilir. Bu güç sanal ve kısır bir güç olmamalı. Öncelikle beş aday kendi arasında voltran modeli oluşturulmalı, kendi aralarında pilotun kim olacağına karar vermelilerdir. Daha sonra her iki partinin yöneticilerinde katılımıyla istişareler yapılmalıdır. Özellikle partilerin il genel meclis üyeleri Hamit Özdemir, Gültekin Alp Akbay ve Muammer Abbak gibi isimler ile partinin duayenleri, yeni yetişen geçleri bu sürece mutlaka dahil edilmelidir. Her iki partiyi seçimlerde birbirini kenetlerken partiler kendi içlerindeki kırgınlıkları da gidermelidir.

Tüm bu oluşumlar gerçekleştirilebilirse öte yandan da  Büyükşehir Belediye Başkanlığında ismi geçen 2011 seçimlerinde Ak Partiden 4. sıradan milletvekili adayı olduğu için Aydın kamuoyu tarafından bilinen Türkiye Halk Bankası'nın başarılı genel başkan yardımcılarından Çineli Mustafa Savaş aday olursa eğer Ak Partinin Çine ve Aydın'da seçimleri alması daha da kolay olacaktır.

Türk siyasetinde Aydın'da da Çine'nin önemli bir rolü olduğunu; ülke siyasetine Çine siyasetinin ayna tuttuğunu unutmamak gerekir. Çine de yıkılmaya başlayan sağın kalesi Aydın'da da bir çok kalenin yıkılmasına başlangıç olmuştur. Bu nedenle Çine’deki kale tekrar kurtarılabilirse bu başarı diğer ilçelere ve Aydın'a da yansıyacaktır.

Bütün bunlara rağmen gelişmeler aksi yönde cereyan ederse uzlaşıya varmadan adaylardan herhangi biriyle yola çıkılırsa Ak Parti bu seçimlerde belediye başkanlığını almak için değil daha fazla meclis üyesi çıkarmak için mücadele eder ve etmelidir. Zira memlekete hizmet etmenin bir yolu da güçlü bir muhalefetle olur. Çıkacak belediye meclis üyeleri beş yıldan beri varlığı bile belli olmayan hemen hemen CHP'nin her projesine onay veren, sessiz kalan DP'nin beş meclis üyesi gibi olacaksa bunun için bile ne kadar koşuşturmak, mücadele etmek gerekir bilemem.


Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner472