banner488

'Zaferden sonra şekl-i hükümet Cumhuriyet olacaktır.'

Yıl 1919
7 Temmuz'u 8 Temmuz'a bağlayan gece sabaha karşı.

>>"Mazhar not defterin yanında mı?"
>>"Hayır paşam."
>>"Zahmet olacak ama bir merdiveni inip çıkacaksın. Al gel."
>>Mazhar Müfit Kansu'nun aşağıya gidip elinde not defteriyle geldiğini
>>görünce, sigarasından bir iki nefes çektikten sonra:
>> "Ama bu defterin, bu yaprağını kimseye göstermeyeceksin. Sonuna kadar gizli kalacak. Bir ben, bir sen, bir de
Süreyya (Kalem-i Mahsusa Müdürü)bileceksiniz, şartım bu..."
>>Paşa'nın şartı kabul edildi. Bundan sonrasını olayın şahidi Mazhar Müfit Kansu'nun ağzından dinliyoruz:
>> "Öyleyse tarih koy" dedi. Koydum: 8 Temmuz, 1919 Sabaha karşı.
>>"Pekala yaz" diyerek devam etti. "Zaferden sonra Hükümet biçimi Cumhuriyet olacaktır... Bu bir.
>> İki Padişah ve Haneden hakkında zamanı gelince gereken işlem yapılacaktır.
>> Üç örtünme kalkacaktır.
>> Dört Fes kalkacak, uygar milletler gibi şapka giyilecektir."
>>Bu anda kalem elimden düşüverdi. Yüzüne baktım. O da benim yüzüme bakıyordu. Bu, gözlerin bir takılışta birbirlerine çok şey anlatan konuşuşuydu.

Paşa ile zaman zaman senli benli konuşurdum.
"Neden duraksadın?" dedi. "Darılma ama paşam, sizin hayal peşinde koşan taraflarınız var" dedim. Güldü...
>>"Bunu zaman gösterir, sen yaz" dedi. "Beş Latin harflerini kabul etmek."
>>"Paşam yeter, yeter..." dedim. Biraz da hayal ile uğraşmaktan bıkmış bir insanın davranışı ile: "Cumhuriyet ilanını başarmış olalım da üst tarafı yeter" dedim.
>>Defterimi kapattım. "Paşam sabah oldu. Siz oturmaya devam edeceksiniz, hoşçakalın" dedim. Yanından ayrıldım. Gerçekten gün ağarmıştı.

O anda olayların beni nasıl aldattığını ve Mustafa Kemal'i doğruladığını ve Mustafa Kemal'in beni nasıl bir cümle ile yıllar sonra susturduğunu tarih önünde açıklamalıyım...
>>Aradan yıllar geçmişti...
>>Çankaya'da akşam yemeklerinde birkaç defa: "Bu Mazhar Müfit yok mu, kendisine Erzurum'da örtünme kalkacak, şapka giyilecek, Latin harfleri kabul edilecek dediğim ve bunları not etmesini söylediğim zaman, defterini koltuğunun altına almış ve bana hayal peşinde koştuğumu söylemişti" demekle kalmadı, bir gün önemli bir ders daha verdi.
Şapka devrimini açıklamış olarak Kastamonu'ndan dönüyordu. Ankara'ya geldiği zaman da otomobille eski meclis binası önünden geçiyordu. Ben de kapı önünde bulunuyordum. Manzarayı görünce gözlerime inanamadım!...
>>Kendisinin yanında oturan Diyanet İşleri Başkanı'nın başında da bir şapka vardı. Kendisi ne ise? Fakat kendisini karşılamaya gelenler arasında bulunan Diyanet İşleri Başkanına da şapkayı giydirmişti. Ben hayretle bu manzarayı seyrederken otomobili durdurdu. Beni yanına çağırdı ve şöyle dedi:
"Azizim Mazhar bey, kaçıncı maddedeyiz? Notlarına bakıyor musun?"


Cumhuriyet bir hayal olarak ortaya çıktı diyenler pek yanılırlar.Zira ülkemizin gidişatı kaçınılmaz bir şekilde meclisi öngörmekteydi.Sonuç olarak da meclisimiz meydana çıktı ve özgürlüğümüz, cumhuriyetimizle perçinlendi.


Cumhuriyetimize sahip çıkmak gayesiyle bir adım atılıyorsa, bu hareketin 365 günün sadece 1'inde gerçekleşmesi üzüntü vericidir.
Kutlama yapmak; bir şeyi en küçük ayrıntısına kadar iliklerinizde hissedip, başardıktan; bilimsel, sanatsal, eğitimsel ve kültürel katkı sağladıktan sonra temiz bir havayı ciğerlerinize çekip rahatlamak ve hissetmektir.
364 gün boyunca katkı yapmadığımız bir cumhuriyet şekli asla sonsuza dek yaşayamaz.
Bilim insanlarımızın, öğretmenlerimizin değerini böyle günlerde algılamalı ve hayatımızdan anlamlandırdığımız doğrultuda bu muhteşem medeniyete katkılar sağlamalıyız.
Ancak o zaman cumhuriyetimiz anlamlı olur ve pek çok lüzumsuz münakaşayı tarihe gömmüş oluruz.

Cumhuriyetimizin sonsuza dek yaşaması gayretlerimizle, nice yıldönümlerine, anlayarak...

illegal bahis - bahis siteleri - deneme bonusu veren siteler - canlı bahis - güvenilir bahis siteleri -

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

YORUMLAR
H.Deniz
H.Deniz - 12 yıl Önce

sayın yazar,
ne diyeyim ne söyleyeyim çelişkileriniz için. 4+4+4 başlıklı yazınızı 2 kez daha okuyunuz. o yazıda cari milli eğitim uygulamaları zihniyetiyle bu yazınız ne kadar çelişik. siz bir taraftan iktidar yağcılığı yaparken diğer taraftan hamurunuzdaki cumhuriyet erdemleri sayesinde kazanılmış çağdaş özgürlüklerin baskısı altında çelişki yaşıyorsunuz. hem 4+4+4 e evet de, büyük fırsat de, gerici eğitim sisteminin dayatmalarına yeşil ışık yak hem de yaşasın cumhuriyet de. hadi ordan.

EDİTÖR: Sayın yorumcu; yazarın 4+4+4 yazısını 4 kez daha okumanızı öneririm.

banner472