banner488

MHP’li Vekil Depboylu, “Tecavüzcülere evlilik yoluyla beraat”

MHP’li Vekil Depboylu, “Tecavüzcülere evlilik yoluyla beraat”
banner496
MHP Aydın Milletvekili Deniz Depboylu, AK Parti'nin 'cinsel istismar' suçlarında mağdur ile failin evlenmesi durumunda cezanın ertelenmesini öngören önergeye tepki göstererek yazılı basın açıklaması yaptı.

Milliyetçi Hareket Partisi Aydın Milletvekili Deniz Depboylu açıklamasında;

“Dün Meclis Gündeminde görüşülen 438 Sıra Sayılı Kanun Tasarısında yer alan geçici 1. maddesinde son anda AKP grubu tarafından verilen bir önerge ile değişiklik yapılması yine AKP tarafından gündeme getirilmiştir.

Önergede maddeye eklenmesi istenen fıkra şu şekildedir:

“Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden aranmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza Muhakamesi Kanununun 231. maddesindeki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişe yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazın ortadan kaldırılmasına karar verilir.”

Önergenin gerekçesi ise akla durgunluk verici: AKP’nin gerekçesinde “Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın işlenen cinsel istismar suçunda, mağdur ile failin evlenmesi durumunda fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine imkan veren düzenleme yapılmaktadır” denmektedir. Anlamakta zorlandığımız bir konu cinsel istismarın cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkilemeksizin nasıl gerçekleşeceği?

Yine suça azmettiren veya işlenişe yardım edenlerle ilgili olarak kamu davasının düşürülmesini önerilmesi tüyler ürperticidir.

Kadına yönelik şiddetin hızla arttığı son yıllarda kadınlarımızı ve kız çocuklarımızı başta cinsel istismar olmak üzere her türlü istismardan korumak için çaba harcamamız gerekirken, AKP’nin çaba harcamak üzere seçtiği konu bizleri kaygılandırmaktadır. Bu önergenin kabul edilmesi durumunda mağdur olan kadınlar ve kız çocukları istismarcısıyla evlendirilmeye zorlanacak, şiddet şiddeti doğuracaktır.

Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesinin önü açılacaktır.

Erken yaşta ve zorla evlilik yolu ile oluşan evliliklerde, çiftlerin stres ve baskı altında ilişkilerini sürdürmeye çalıştıkları, şiddete dayalı güç ilişkisinin oluşacağı bilinmektedir. Çocukların evlilik yoluyla istismar edilmesi çocuğun gelişiminin kesintiye uğratılmasına neden olmaktadır. Bu aynı zamanda kız çocuklarımızın eğitim haklarından mahrum kalması, bu sebeple de gelecekte yoksulluk ve yoksunluk içinde hayat sürmesi demektir. Erken yaş evliliklerinde; ruhsal sorunlar yaşama, sosyal hayattan çekilme, öfkeyi kontrol edememe, şiddete başvurma, madde kullanımı, depresyona girme, intihar teşebbüsü çok sık karşılaşılan sorunlardır. Gerekçede ifade edildiği üzere; çocuklara yönelik istismar suçunda “Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın işlenen cinsel istismar suçundan” kastınız nedir sorumuza cevapları “Çocuğun rızası vardır” şeklinde olacaksa, böylesine mantık ve vicdan dışı bir bahaneyi kabullenmek mümkün olmayacaktır. Bu durumda “cinsel istismar nedir?” sorusuna da bir cevap vermemiz gerekir. Uluslararası Çocuk İstismar ve İhmalini Önleme Derneği çocuk cinsel istismarını, 'rıza yaşının altında bulunan bir çocuğun cinsel açıdan olgun bir yetişkinin cinsel doyumuna yol açacak bir edim içinde yer alması ya da bu duruma göz yumulması şeklinde tanımlamıştır. Bu tanım, cinsel edimin herhangi bir araç kullanılarak yapıldığı veya yapılmadığı; genital ya da fiziksel temas içerdiği veya içermediği; çocuk tarafından başlatıldığı veya başlatılmadığı ve zarar verdiği ya da vermediği gibi bütün durumları kapsamaktadır.

Tanımdan da anlaşılacağı gibi olayın çocuk tarafından başlatılmış olma ihtimali dahi, istismara gerekçe olamaz.

Bir devletin gücü himayesindeki çocukların güven, huzur içinde; eşit haklara sahip olarak; eğitim haklarını sonuna kadar kullanarak ruhsal ve bedensel açıdan sağlıklı büyümesiyle ölçülür. Zira çocuklar milletin ve devletin geleceğinin teminatıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin en büyük sorumluluğu çocuklarımızı ve onların geleceğini teminat altına almaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi olarak böyle bir kanun önerisinin karşısında olduğumuzu belirtiyor, sizleri saygıyla selamlıyorum.”

Güncelleme Tarihi: 21 Kasım 2016, 03:24

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner498

banner472