banner488

Çıktığı kabuğu tanımayan gazeteci!..

Sözde eleştiri veya fikir işçiliği adına eline bir kalem, bir kağıt alıp ‘ben de yazarım ne var bunda!..’ diyerek ahkam kesen, sanki yazdıkları  en iyi şiirdir, romandır, hikayedir, makaledir, köşe yazısıdır diye ortaya çıkan; bazı sözde şairler, yazarlar, köşe yazarları var ya, biz onları hep takip eder, yazdıklarını tam anlamasak bile içinde az da olsa ders alabileceğimiz bir iki cümle var mı diye kafa yorarız okurken…

 

Kimileri edepten, edebiyattan yoksundur, kimileri uçuk kaçıktır, kimileri de tamamen laf salatasıdır. Okuruz, okurken de imla hatalarına takılmadan ne anlatmak istediği konusunda zorlansak ta, içinden kendi ruh halimizi okşayacak, düşüncelerimizi destekleyecek kırpıntılar arar, bulursak ta onlarla avunmaya çalışırız

 

Kısacası bir yazıyı okurken yazarı anlamaya çalışır, anlattıklarının ne derece doğru olduğunu beynimizde sorgular, ‘burası yanlış, burada abartmış,  şurada saçmalamış vs.’ gibi yargılara varırız.

 

Yazarın yazdığını algılayabildiğimiz çerçevede, ön yargıya kapılarak ‘çok doğru, beğendim’ diyebileceğimiz gibi, yine aynı yargılarla tam tersini de söyleyebiliriz. ‘Yanlış’ veya ‘doğru’ tabir ettiğimiz kavramlar tamamen geçmişle ilgili ve uzun yıllar neye inandığınız ile ilgilidir.

 

Tüm yazılanlara karşı ön yargıyla bile olsa değerlendirmekte herkes özgürdür. Ancak objektif bakış açısı ile yazılanlara ve olaylara bakmak için bir takım nedenselliklerden kurtulmak gerekir. Bazı düşünceler ve ortaya atılan fikirler kişilerin gelişmişliğine; aldığı eğitime veya edinimlerine göre değişken olabilir.

 

‘Demokrasi’nin tarifi bellidir ancak, uygulanması konusunda sorunlar vardır. Kimileri memleketinde demokrasi çarkının işlediğini büyük bir inançla savunurken, kimileride bunun tam tersini düşünür. Bu tamamen kişinin demokrasiden ne algıladığına ve geçmişteki edinimleriyle ilgilidir. Kimileri buna ‘ön yargı’ der ve geçiştirir.

 

Demokrasi nedir? Kuralları, ölçüsü nelerdir? Soruları elbette tartışılabilir. Ancak tartışılamayacak bir şey vardır ki: DEMOKRASİ iyi bir şeydir.

 

Şimdi gelelim niye yazdın bunları konusuna:

Dedik ya DEMOKRASİ!

Birilerinin söz hakkının bittiği yerde diğerinin ki başlar!..

Sarı basın kartı sahibi bir kardeşimiz, MESLEKtaşımız öyle bir ifadede bulunmuş ki son yazısında, görmezlikten gelmek, kulak ardı etmek mümkün değil.

En azından ben bu yazdığına ne müsaade ederim, ne de yazmadan durabilirim.

Bu arkadaşımız ne yedi, ne işti, neler yapıyor. Ne yapıyor da, işini nasıl götürüyor konuları beni hiç ilgilendirmez. Ancak Aydın’da, Çine’de yaşayan 30 yıllık bir gazeteci olarak bir konuda duyarsız kalmamı da benden kimse beklemesin. Lafı yeri geldiğinde gediğine koymam gerekir.

Konuyu muallakta da bırakmak istemiyorum. Adıyla sanıyla vermek istiyorum.

Aslında çok sevdiğim, gazeteci olma yolunda hızla ilerlediğine inandığım bir kardeşim, Emin Aydın’dan söz ediyorum.

Geçmişten gelen haberlerini, gazeteciliğini yalan mı dolan mı/ dürüst mü/ objektif mi diye asla sorgulamayacağım, bu konuda fikir yürütmeyeceğim, bunun en doğrusunu zaten halk bilir ancak;

 

Sarı basın kartı sahibi olduğu halde son köşe yazısında “Gazetecilik meslek değil, yaşam tarzıdır” diyebiliyorsa eğer!...

Bu kardeşimiz ya bu mesleği bilmiyor, ya da bu konularda üzülerek söyleyeyim maalesef çok cahil.

Bu kardeşime yazılarını yazmadan sorumluluğunu üstlendiği görevin ne olduğunu iyice araştırmasını, önce kendi mesleğini doğru anlayarak görev yapmasını diliyorum. Yoksa, kendi işini bile bilmeyen, saygı duymayan, sorumluluğunun farkına varmayan biri, yazdıklarıyla toplumu aydınlığa değil ancak karanlığa götürür.

Meydanı boş bulup mikrofonu eline geçirmek, çıktığı kabuğu beğenmemek, yaptığı işin kurallarını iyice öğrenmeden, araştırmadan ahkam kesmek yakışık bur durum değildir.

 Emin Aydın kardeşimin 24.09.2012 tarihli “Gazetecilik yaşam biçimidir. Ya hırsızlık?" başlıklı yazısında, “Gazetecilik meslek değil, tamamen yaşam biçimidir.” Sözünü şiddetle kınıyor, bu ulvi meslekte yaşamını feda etmiş ve etmeye hazır basın şehitleri adına özür dilemesini, aslında kendi yaptığı işinin de bir meslek olduğunun farkına varıp tanımasını bekliyorum.

Gazetecilik saygın ve onurlu bir meslektir. Yaşam tarzı değildir!

---------------------------------------------------------------------

mariobet - marsbahis - milanobet - mobilbahis - nakitbahis

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner472