Kategoriler

12 Eylül'ün ağlatan işkence reçetesi!

12 Eylül 1980 askeri darbesinin üzerinden tam 32 yıl geçti. O dönem cezaevlerinde yapılan işkence yöntemlerine ilişkin ilginç ayrıntılar çıkıyor.

Cezaevinde kalanlara, doktorların hastalarına reçete yazdığı gibi 'işkence reçetesi' yazıldığı ortaya çıktı. Kağıtlara yazılan işkence reçetesinde ise cezaevinde kalanlara günlük uygulanacak işkenceler anlatılıyor. İşkence reçetesinde 'Gözleri bağlı kalacak. Ayakta duracak. Uyumayacak, yemek yemeyecek. Kimseyle görüşmeyecek. Tuvalete gitmeyecek' gibi işkence yöntemleri yazılıyor.

İşkence reçetesi uygulananlardan biri de 12 Eylül'de 11 yıl hapis yatan Hasan İlter. Cihan Haber Ajansı (Cihan)'a konuşan İlter, kendisine yazılan 'işkence reçeteleri' başta olmak üzere cezaevine ait kimliklerini hala saklıyor. Ceza değiştiği zaman işkence reçetelerinin de değiştiğini anlatan İlter, sorguya aldıklarında suçları kabul etmediklerinde 'elektrik verme, çarmıha germe, üzeri ıslatıp pencereleri açma, joplama' gibi işkence yapıldığını söyledi.

Hemen her gün gardiyanlar tarafından sorguya çıkıp çıkmayacaklarının sorulduğunu dile getiren İlter, "Çeşitli ceza yöntemleri vardı. Mesela oturacak, bir öğün yemek yiyecek, uyumayacak gibi. Bir iki lokmayı Betgaranti saklıyorlardı, askerler gidince getirip bize veriyorlardı. Ölmeyecek kadar yemek yiyorduk. İşkenceye hazır hale gelince tekrar yukarıya çıkarıyorlardı." dedi. Uyuduğunuz zaman yüzlerce jop vurulduğunu anlatan İlter, bir defa uyuduğunda ölümüne dövüldüğünü ifade etti.

"KENAN EVREN VE TAHSİN ŞAHİNKAYA'NIN ÖLMELERİ BEKLENİYOR"

12 Eylül davasının ise hiç yürümediğini belirten İlter, şöyle devam etti: "Başladığımız noktada bekliyoruz. Aradan 6 ay geçti, bir arpa boyu kat edemedik. Ümitlerimiz kırılmaya başladı. İlk başta bu yargılamaya karşı çıkanlar, 'Sembolik bir yargılama olacak, ceza almayacaklar' diyorlardı. Biz de 'Hayır, sembolik olmaz. Devletin savcısı sembolik soruşturma açmaz, mahkeme sembolik dava açmaz' diyorduk. Ama geldiğimiz noktada ümitlerimiz kırılmaya başladı. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın ölmelerini bekliyorlar. Öldükleri zaman dava düşecek ve 'hadi geçmiş olsun, ne şiş yansın ne kebap'. Onu bekliyorlar diye düşünüyorum. Ama onların kolay öleceğini düşünmüyorum. İşte '6 ay 1 yıl içinde ölür bunlar. Mahkemeyi uzatalım' gibi bir düşünce olduğunu zannediyorum ama bu hesapları doğru çıkmaz."

Yorumlar
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.
Daha Fazla Haber
Karpuzlu
Bakanlıktan beton dökülen antik yolla ilgili açıklama: "İzinsiz uygulamalar kaldırılacak"
Çine
Aydın’ın üç ilçesinde Jandarmadan şok uygulama
Çine
Çine’de muhtarlar, yaban hayvan saldırıları için toplandı
Çine
MHP İlçe Başkanı Oluç, '3 Mayıs Milliyetçiler Günü' günü mesajı
Çine
Çine’de sulama ücretine tepkiler büyüyor
Çine
Çine Şoförler Odası’nda istifa
Çine
Vali Canbolat, Çine’de incelemelerde bulundu
Çine
Aydın’da 200 bin TL değerinde kaçak telefon ele geçirildi
Çine
14 yaşındaki Arda Güneri yaşam mücadelesi veriyor
Duyurular
Dürdane Aktaş vefat etti