Bereketli toprakları ile ülke ekonomisine girdi sağlayan Menderes Havzası'nın can damarı Büyük Menderes Nehri'nin debisi düştü. Geçen yıl yüksek debi ile akan nehirde bu yıl adacıklar oluşurken, kuraklık endişesi de üst seviyeye çıktı.
Bu yıl beklenen yağışların gerçekleşmemesi nedeniyle, Ege Bölgesi'ndeki barajlarda beklenen doluluk oranı yaşanmadı. Sulama sezonunda sıkıntı olmaması ve sezonun en az kayıpla atlatılabilmesi amacıyla bir takım önlemler alındı. Baraj kapaklarının kapanmasının ardından Büyük Menderes Nehri'nde de su debisi düştü. Bir ay öncesine kadar ve geçen yıl aynı dönemde yüksek olan su debisi, bu yıl dibe vurdu. Nehirde yer yer adacıklar oluşurken, bu durum bölge genelinde üreticiler arasında endişe oluşturdu.
“Fakülte kuraklığa karşı önlem aldı”
Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi de 2 bin 400 dönümlük alanda gerçekleştirdiği zirai faaliyetlerinin devamını sağlamak amacıyla bir takım önlemler aldı. Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Gençsoylu, kuraklık riskini en aza indirmek amacıyla sondaj kuyusu çalışmaları yaptıklarını, ayrıca ürün deseninde bir takım değişikliklere gitmeyi düşündüklerini açıkladı.
“Menderes havzasında kısmen de olsa kuraklık söz konusu”
Bu yıl beklenen yağışların gelmemesi dolayısıyla kuraklık riskinin devam ettiğini ve üreticilerin tedbirlerini alması gerektiğini ifade eden Ziraat Fakültesi Dekanı Gençsoylu, “Özellikle bu sene barajlardaki su seviyesinin düşük olması, yıllık olarak yağan yağış miktarının az olduğunu biliyoruz. Şu anda hava koşulları böyle sürdüğü sürece, Büyük Menderes havzasında kısmen de olsa bir kuraklık söz konusu. Bu bağlamda Ziraat Fakültesi olarak gerekli tedbirlerimizi aldık. Üreticilerimizin de kendi imkanları ölçüsünde tedbir almasının faydası var. Su olmazsa tarımın olmayacağını üreticiler de biliyor, biz de biliyoruz. Bu bağlamda herkesin kendi tedbirini alması gerekiyor. Ekonomik durumu iyiyse sondajın yanında, sulamasını damlama sulama sistemine çevirebiliyorsa, çevirebilir. Ya da daha az su isteyen ayçiçeği, susam gibi alternatif ürünlerimiz var. Bunları ekmek yoluyla kısmen kuraklığa karşı, bir tedbir almış olabiliriz. Ama her şeyden öncesi şunun olması gerekiyor. Eğer ki önümüzdeki yıllarda da bu şekilde bir durum devam edecek olursa, alternatif sulama yöntemlerini desteklemek suretiyle üreticilerimizin bir nebze nefes alabileceğini düşünüyorum” dedi.