Kaybettiğimiz canlar ve yaralılarla birlikte her eve ateş, her yüreğe acı, vicdan sahibi herkesin gözüne yaş düşmüştür.
Bir ülkenin başkentinin göbeğinde bombalar patlatılabiliyorsa bu artık sözün sonuna geldiğimizin ifadesidir. Sorumlu makamlarda olanlar artık susup o makamları onurlu bir davranışla terk etmelidir. Sayın Cumhurbaşkanı 13.02.2015 tarihinde Amerika'da 3 Müslümanın öldürülmesi üzerine Obama'ya hitaben : " Biz siyasiler ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz, tavrımızı ortaya koymak zorundayız. Çünkü halk size oylarını verirken benim can ve mal güvenliğimiz sağlayacaksın diye veriyor" diyerek iradesini ortaya koymuştur. Aynı çağrıyı katliam yaşanan ülkemiz siyasetçileri ve idarecileri için de yinelemesini bekliyoruz.
Evet ülkemizde cinayet değil, bir katliam yaşanmıştır ve bunda yönetim katında bulunanlar başta olmak üzere siyasiler sorumludur.
Adalet Bakanı'nın, İçişleri bakanına sorulan "istifa edecek misiniz" sorusu üzerine gülmek yerine daha ciddi bir duruşla " elbette edecek" demesi gerekirdi. Ancak son zamanlarda devlet adamlarımızın gülerek karşıladıkları olaylar ne yazık ki milletimizin hatta vicdan sahibi herkesin ağladığı olaylardır.
" Yurtta Sulh Cihanda Sulh " ilkesine aykırı olarak komşularının içişlerine karışırken ,sınırları yol geçen hanına dönen, sayısı bilinmeyen teröristlerin kontrolsüz olarak şehirlerinde gezdiği ülkemizde artık canının güvende olduğuna inanan bir tek yurttaşımız kalmamıştır.
Sorumlulara sesleniyoruz; "Eğer başkentinizin güvenliğini sağlayamıyorsanız bu ülkenin hiçbir yeri güvende değildir. Bu bombalardan habersiz iseniz bu açık bir güvenlik zafiyetidir ve sorumluluk ta size aittir. Yapmanız gereken tek bir şey vardır; devletin bekası ile milletin huzur ve güvenliği için hemen şimdi istifa etmek! Hatta bunu yapmadan önce ihmali ya da sorumluluğu olan tüm kamu görevlilerini görevden almak! Bu teröre bir son vermek konusunda samimi iseniz ¸katliamı göremeyen istihbarat birimleri başta olmak üzere kamu görevlilerini artık o koltuklarda oturtmamalısınız.
Terörün her türlüsünü her zaman olduğu gibi bugün de lanetliyoruz. Aydın Barosu olarak bir tek insanımızın dahi burnunun kanamadığı bir ülke istiyor, bunun gereğini acilen bekliyoruz.
Ankara Garı'nın ulusumuz için acının son durağı olması temennisiyle terör saldırılarında kaybettiğimiz tüm yurttaşlarımız ve şehitlerimize Allah'tan rahmet; ailelerine, milletimize başsağlığı ve yaralı yurttaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz.”