Yer Diyarbakır.

Diyarbakır denildiğinde aklıma gelen ilk 3 şey, Türkiye'nin en güzel karpuzlarının üretildiği şehir, Türkiye'nin en görkemli takımlarından Diyarbakırspor'a gönülden ve ölümüne bağlı bir taraftar topluluğu ve Gaffar Okkan'dır.

Ancak son zamanlarda Diyarbakır sadece terörle, PKK ile anılmaktaydı...
Bu sabaha kadar.

1-2 saat evvel ajanslara düşen habere göre Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi'de tedavi gören 2 mahkum, sığınmaevinden hastaneye gelen B.A isimli 19 yaşındaki kıza tecavüz etmiş.

B.A aile baskısından Diyarbakır Sığınmaevine korunabilmek umuduyla sığınmış.

Yer Adana, tarih 19 Kasım.

14 yaşındaki 2 kızı ıssız bir yere götürüp tecavüz ettikten sonra "Kızlarınızı parkta bulduk" diyerek ailelerine teslim ettikleri ileri sürülen 7 kişiden 6'sı yakalandı.Tutuklandı.

Yer İzmir, tarih 22 Ağustos

Urla İlçesi’nde 1 yaşındaki çocuğunun kendisinden olmadığından şüphenlediği eşi Hatice Ç.’yi yeğeni ve arkadaşına, cep telefonunun şarj kablosuyla boğarak öldürttüğü öne sürülen Osman Ç., 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağırlaştırılmış ömür boyu ve 25.5 yıl hapis cezası istemiyle yargılanmaya başlandı. Osman Ç.’nin eşini öldürdükten sonra yeğeni 16 yaşındaki B.Ö.’nün, tecavüz etmesine de göz yumduğu öne sürüldü.


Liste, bu sayfada boş yer bırakmayıp milyonlarca sayfaya yetecek kadar uzun.


------------------------------------


Herhangi bir televizyon kanalını açarsak ya da herhangi bir gazeteyi alırsak, mecliste konuşma yapan zihniyetlerin zeka, edep, eğitim ve ahlak seviyelerinin ne denli düşük olduğunu hatta böyle bir seviyenin dahi olmadığını görürüz.
Neredeyse bütün gün ya bir giyim-kuşam ahlakımızı bozan ya yemek ve sofra adabımızı yerlere seren ya seyircilerin ''uuuuu, vuuu'' dediği yarışma programları ya bizlerin beynini sulandırıp 2-3 saatimizi çalan sözüm ona tartışma programları; amacı eğitim, sanat, kültürmüş gibi gözüken ancak asıl amacın 1-2 puan daha fazla reyting alabilmek için toplumsal yapıdan ve ahlaktan vazgeçen, 1. olmaktan başka bir şeyi düşünemeyen insanların yaptığı programlar görürüz...


Ne acı ki her zaman olduğu gibi asıl amacının yaşadığı toplumu daha iyiye götürmek olması gereken aydın insanım diye geçinen insanlar zararı kendi yozlaşmış beyinlerine değil, sade ve huzurlu bir toplumda ahlak, sanat, bilim, din ve eğitim doğrultusunda yaşamayı amaçlayan bizlerin beyinlerine zarar getirmiştir.

-----------------------------------


Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun da dediği gibi ''Siyaset, bizim toplumumuzda ceketin ilk düğmesidir.Doğru iliklersek arkası doğru gider.''


Ne üzücü ki  belki de hayatı boyunca adını duymadığı, duymayacağı insanların hayatı hakkında karar verebilecek güçteki insanlar bu sorumluluktan zerre ağırlık hissetmemekte aksine bunu kendi ellerinde bir tehdit unsuru olarak algılayıp, kullanmakta.


Her zaman olduğu gibi sapkın toplulukları kurtarma ve karanlıktan aydınlığa taşıma görevi, bunu kendisine bir vazife addeden öğretmenlerimize düşmekte.Gelecekte toplumumuz için en büyük faydaları sağlayacak siyasetçileri yetiştirecek olan yine sizlersiniz.
Bu sebeple yine her zaman olduğu gibi en zorlu görev öğretmenlerimize düşmekte.
Çünkü ahlak kuralları, hiçbir anayasal kanunla düzeltilemeyecek kadar keskin bir biçimde damarlarımıza işler.

Ve inanıyorum ki Öğretmenlerimiz yepyeni aydın gelecekler yetiştirmek konusunda her zamankinden daha fazla çalışacaklar ve ahlaklı siyasetçiler yetiştirecek ve bizleri en doğru yola sevkedecektirler.

film izle - film izle