banner488

“Keşke” Dememek İçin

Konuşmak, paylaşmak ve yardımlaşmak bu zorlu imtihan dünyasına tek başına gelen biz insanoğlunun en büyük ihtiyacıdır. Tek başınayken dünyanın en huzurlu insanı olabilen Peygamberimiz bile bazen eşine “Ya Aişe gel konuş benimle” dermiş.

İnsanın var olmasıyla ortaya çıkan iletişim olgusunun temelinde paylaşma ihtiyacının giderilmesi gerçeği yatmaktadır. İlk çağ insanları bir av öyküsünü başkalarına anlatmak için mağara duvarlarına resimler çizerlermiş. Yani o zamanlardan beri insanoğlu yaşadığı iyi ve kötü olayları mutlaka paylaşmak istermiş. Hayatın her evresinde birbirimize muhtacız. “ karşımdaki beni anlamaz ki ne gerek var konuşmaya, ben nasıl olsa kafamdan konuşuyorum” diye düşünen insanların bu hayattaki en huzursuz ve mutsuz insanlar olduğu saptanmıştır. Herkesin mutlaka anlayabileceği bir dil vardır diye düşünüyorum. Birbirimize zaman ayıralım. İnsan olmanın değerini bilelim. Bize verilen şu ömürden başka neyimiz var ki? Her geçen gün ömrümüzden akıp gidiyor. Bir düşünün bu zamana kadar hepimizin ailesinde, çevresinde bir anda diğer dünyaya göç edip gitmiş yakınlarımız vardır. Onlara anlatamadığımız söylemek isteyip de söyleyemediğimiz ya da ne gerek var dediğimiz onlarca olay vardır. Öyle değil mi? “Keşke”leri çıkaralım hayatımızdan. Ünlü psikolog yazar Doğan Cüceoğlu ‘İletişim Donanımları’ isimli kitabında Keşkelere çok yer ayırmış, “Keşke çocuğumla daha çok zaman geçirseydim”, “Keşke vicdanımın sesini dinleseydim”, “ Dilim tutulsaydı da söylemeseydim” “şimdi bildiğimi keşke gençliğimde bilseydim” diyerek hemen hemen hepimizin yaşadığı keşkelerden bahsetmektedir. Keşkesiz bir yaşam için, kim olduğumuz ve ne istediğimiz bilmek yetmez. Var oluşumuzu, yaşamayı ve paylaşmayı da bilmeniz gerekir.

Şöyle bir düşünürsek pişmanlıklarımızın çoğunun insanlar arasındaki iletişim eksikliğinden kaynaklandığını görürüz. İletişim tarafların mutlaka ortak bir dil konuşmalarına ihtiyaç duyar. Uzmanlar iletişim olgusunun kaliteli olduğu ailelerde yetişen çocukların daha özgüvenli, okul hayatında daha başarılı, ilerde kurdukları yuvalarda daha özenli olduklarını üzerine basa basa ifade ediyorlar. Tüm bunları göz önünde bulundurarak ve var oluş nedenimizi tekrar şöyle bir analiz ederek konuşmaktan, paylaşmaktan ve yardımlaşmaktan ne olur uzak durmayalım. Bunları uyguladığımız zaman hayattan daha iyi tat alacağımıza, daha huzurlu olacağımıza inanıyorum. Eğer ben de şuan duygularımı içtenlikle anlatabiliyorsam iletişimin zirvede olduğu bir ailede yetişmeme borçlu olduğumu belirtmek isterim. Bunun için aileme, canım babama hayatın her evresinde bize yaşattığı güzel anılar için teşekkürlerimi iletiyorum.

Mutlu, huzurlu, ferah gönüllerin çarptığı bir hayat için yani hem boş hem de dolu bir hayat için babalar evlatlarıyla konuşsun, beyler hanımlarıyla konuşsun, komşular komşularıyla konuşsun…

Konuşarak, paylaşarak ve yardımlaşarak gözlerinin içi gülen çocuklar; mutluluktan gözleri yaşaran kadınları, daha güzel bir hayatı görebilmek umuduyla…

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

YORUMLAR
yılmaz kuş
yılmaz kuş - 9 yıl Önce

yazmış olduğunuz köşe yazısı çok güzel sizi tebrik ediyor başarılarınızın devamını diliyorum

Hümeyra ergul
Hümeyra ergul - 9 yıl Önce

lale hanım bu konulara egildiğiniz için öncelikle teşekkürlerimi iletiyorum başarılarınızin devamını diliyorum.

yılmaz aras
yılmaz aras - 9 yıl Önce

çok güzel bir yazı okudum birdaha okudum okudukça okumak istedim tebrikler ...

banner472