Tam da “Suriye politikamızı değiştireceğiz, bölgeye barış gelecek”  falan türü açıklamalar yapılırken… Bu vatandaşlık işi de nereden çıktı?

Ülkemizde komşularımız ile iyi ilişkiler geliştirme çabaları sürerken komşunun nufusunun ¼ nü Türk Vatandaşlığına alma kararını veriverdik. Hani Osmanlının son döneminde ingilizlerle fransızlarla işbirliği yapan bizi arkadan vuranlardan bahsediyoruz. Birileri unutsada bu millet  yaptıklarını unutmadı. İşte tam o insanlar. Ülkesini bir çırpıda satan milli benlikten uzak, ülkesi için mücadele etmeyen, mevcut devletine isyan eden insanlar.

Düşünün bir kere Türkiye için neler yapmazlar bunu gören yok. Ülkesini ne idiğü belirsiz “IŞID” belasına teslim et. Bu arada bir avuç Bayırbucak Türkmeninin vatanları için şanlı direnişini de burada belirtmek isterim. Allah yardımcıları olsun.

Kendi ülkende savaştan kaç, gel ülkemde sınavsız işe gir, okula gir, askerlik yapma, bedava muayene ol ilaç al, 10 yıl sonra benden iyi yaşayacak buna hiç aklı selim Türk evet demez demeyecek.

Neden zor da inat ediliyor?

Suriye’ye barışın ve huzurun gelmesi için çaba sarf edip Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönmelerini sağlamak çok daha iyi bir iş olmaz mı?

Arkasında Oy hesaplarımı var?

Bunun siyasi yönünü düşünmek ve konuşmak istemiyorum. Herhalde Suriyelilerin kahir ekseriyetinin oylarını CHP’ye ya da MHP’ye verecek değiller.

Muhalefet ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriyelileri potansiyel oy olarak gördüğü ve elini kuvvetlendirmek için böylesi bir hamle yaptığını da düşünüyor.

Suriyelilere vatandaşlık hakkı tanınması durumunda, yaklaşık 1,5 milyon Suriyeli seçmen kütüğüne dahil olacak ve bir sonraki seçimlerde ya da başkanlık konusunun ele alınacağı olası bir referandumda oy kullanabilecek.

#ÜlkemdeSuriyeliİstemiyorum# 

Cumhurbaşkanının açıklamasının ardından milyonlar sosyal medyada tepkilerini dile getirmeye başladılar. #ÜlkemdeSuriyeliİstemiyorum# etiketi Twitter’da dünya genelinde en çok konuşulan başlıklar arasına girdi.

Bir cok kişi bunu ırkcılık olarak görüp eleştirebilir. Bu tepki ülkemde yaşayan 3 milyon Suriyeliyeliye değil, onlara nimet gibi Türk Halkına sorulmadan lutuf gibi sunulan vatandaşlığa tepki olarak ortaya çıktı.

Vatandaşlık bu kadar ucuzmu?

Bu millet 150 bin Ermeni’ vatandaşının kaçak çalışmasına göz yumuyor. 2 milyona yakın asyalı ve Afrikalı kaçak çalışıyor. Bu ülkenin hoşgörüsüsü sınırsız bu iyi biline. Vatandaşlık nu kadar basit alınmaz, Çanakkalede, Sakaryada Dumkupınarda vatan yapılır, vatandaşlık alınır.

Hukuki sorun!

Sorun,  Amerika’nn AB’nin bile cesaret edemeyeceği, her ülkede Ekonomik, Sosyal dengeleri altüst edecek şekilde "Üç milyon insanı böyle bir anda vatandaşlığa almak? Dünyada bunun bir örneği daha yok, bu ülkede sosyal patlamaya sebep olup çok dikkatli olmamız gerekiyor. Şimdi Suriyelilere vatandaşlık verilirse bu çok farklı bir düzlemde tartışmalara neden olacak. Bu süreç iyi yönetilemezse iç çatışmalara da neden olur. Bu öyle basit bir konu değil.

Diğer etnik dini gruplarla ilgili gerilimler yaşanabilir. Bunun getireceği sosyal, siyasal riskler olabilir. Göz ardı edilecek konu değil. Ayrıca vatandaşlık vaadi Türkiye’ye yeni bir göç akınını da tetikleyecektir.

Ayrıca, Türkiye’de yaşayan 3 milyon Suriyeli hukuki açıdan mülteci statüsünde görülmüyorlar. Türkiye’deki Suriyeliler, ’geçici koruma’ başlığı altında ’sığınmacı’ statüsünde kabul ediliyorlar.

Neden mi ?

Çünkü Ankara, 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi’ne ’coğrafi sınırlama’ ile taraf olmuştu. Yani sadece Avrupa’dan ülkeye gelenlere mülteci statüsü tanınması mümkün.

Türkiye, Suriye’de iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana mültecilere yönelik olarak ’açık kapı politikası’ uyguladı. Şu anda resmi rakamlara göre Türkiye’de 2,7 milyonun üzerinde Suriyeli yaşıyor. Türkiye, bugün dünyada en büyük mülteci nüfusu barındıran ülke.

Mevcut yasaların ise şu anda Suriyelilerin vatandaşlığına imkân tanımamaktadır.

İkamet izni

Türk Vatandaşlığı Kanununda Türk vatandaşı olma hakkını kazanmak isteyen yabancılar için şu şartlar sıralanıyor:

Kendi millî kanununa, vatansız ise Türk kanunlarına göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak,

Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye’de kesintisiz beş yıl ikamet etmek,

Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile teyit etmek,

Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamak,

İyi ahlak sahibi olmak,

Yeteri kadar Türkçe konuşabilmek,

Türkiye’de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmak,

Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak.

Burada dikkat çeken, ikinci madde. Zira, Türkiye’de mülteci statüsünde görülmeyen kayıtlı Suriyelilerin kimlik kartları bulunuyor, ancak bu resmen ikâmet yerine geçmiyor.

Dolayısıyla ikâmet izni bulunmayan Suriyelilere yeni bir düzenleme çerçevesinde mi vatandaşlık yolunun açılacağı da henüz bilinmiyor.

Vatandaşlık bu kadar basit ucuz olmamalı!