banner488

Ulaşım, İletişim ve Bütünlük

İletişim, bir toplumu birarada tutan, onu tebaa olmaktan kurtaran en önemli araçtır. Bir insan, paylaştığı toplumda yaşayan bireylerin kültüründen, alışkanlıklarından ve yaşayışından ne kadar haberdarsa, o kadar toplumsal bütünlüğe sahip olur.

Ne kadar, içinde yaşadığımız çağı bilgi, teknoloji ve iletişim çağı olarak nitelesek de, bilgimiz de teknolojimiz de iletişimimiz de pek çok kirlilikle mücadele etmekte. Öyle ki birbirimizle ilgili pek çok hurafeler ve yalanlar duymamıza rağmen, bu kirlilik sebebiyle birbirimize sesimizi duyuramamakta, modern bir toplumdan çok birbirinden kopuk yaşayan kültürleri andırmaktayız.

Sorunu tespit etmekten çok daha önemli olan şey, soruna çözüm üretebilmektir. Çözüm içinse temel sorumuzu iyi kavramamız gerekir. Bilgi ve iletişimin onlarca farklı organ sebebiyle kirlendiği günümüz dünyasında, toplum olarak kalabilmek, paylaşabilmek ve anlayabilmek için ne yapacağız?

Bu soruya cevabımız, şüphe duyduğumuz şeyleri gidip yerinde görmek olacaktır. Zira, ulaşamadığımız, istediğimiz zaman gidemediğimiz yere nasıl vatanımız diyebilir ki?


İşte, tam da bu noktada, sorumuz bizi çok daha mühim bir noktaya taşıyor. Ulaşım... İletişimi sağlayabilmemiz için gerekli olan ulaşım...

Ulaşım, bir toplumun ekonomik yapısından siyasal yapısına kadar hemen her alanına etki eden damardır. 

Şüpheye düştüğümüz ve cevaba ihtiyaç duyduğumuz her an yapmamız gerektiği gibi, hep beraber tarihe, 1000 sene öncesine gidelim. Avrupa'nın genelinde feodal toplum yapısı hüküm sürmekteydi ve her beylik, toplumun yapısı itibariyle birbirinden ayrı, kopuk yaşamaktaydı. Çünkü ulaşım güvenliği yoktu, ulaşım güvenliğini sağlayabilecek merkezi bir yapılanma, otorite yoktu. Her yere ulaşabileceğimiz Roma yolları, ot bağlamış birer harabeye dönmüştü. Bütün riski göze alarak bu kalelerin önüne ulaşabilen tüccarlar, o kalelerden isimlerini aldılar. Burgların önünde satış yapan bu tüccarlar, ulaşım ve vergi sabiti garantisi veren merkezi krallıklarla işbirliği yaparak, kilise ve soylulara karşı cephe alan burjuvaziydi. Bundan 870 yıl sonra bir başka 'kuruluş' yine Avrupa'da, ulaşımla beraber çıkar karşımıza. Prusya öncülüğünde Alman Birliği. Zollverein, yani Gümrük Birliği Alman Prensliklerinin birbirlerine olan ilgisini artırmış ve 1848'te 3.000 km olan demiryolu ağını, 1860'ta 11.000 km'ye çıkarmalarına sebep olmuştu. Bu iletişim ve ulaşım, aradaki kültürel farklılıkları giderek yoketmiş, toplumu birbiriyle harmanlamış ve birliğe giden en büyük yoltaşı olmuştu.

   
Değerli Hanım ve Bey Efendiler,

Ulaşımın pek çok çeşidi olmasına rağmen, iç birlikteliği en fazla demiryolları sağlamaktadır ve sağlamıştır. Çünkü konfor ve güveni ucuz olarak sunan demiryolları tarih boyunca birleşmenin, haberleşmenin sembolü olmuştur. Bu yüzdendir ki demiryolu ağı ülke genelinde gelişmemiş bir millet, ayrılıklara, çatışmalara daha meyilli olmaktadır. Demiryolu ağı gelişmemiş milletler, gelişme çağında yaya kalmaya mahkumdurlar. Bu bilgiler ışığında eminim ki TCDD'nin internet sitesindeki 'demiryolları haritası' bir haritadan çok daha fazlasını ifade edecektir.

Zira 'Ulaşamadığımız yere nasıl vatanımız diyebilir ki?'' ...

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner498

banner472