banner488

‘Türk Milleti kuşatılmışlık çemberine alınmıştır’

Dayanışma toplantısında konuşan Milletvekili Uzunırmak, “Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına aldım” diyen Başbakan’a yoğun eleştiriler yöneltti.

banner269

Çine Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Dergi Temsilciliği’nin düzenlediği birlik, beraberlik ve dayanışma toplantısına TBMM İdare Amiri ve MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak da katıldı.

Konuşmasına, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından, ‘fikirlerimin babasıdır’ dediği vatan şairi Ziya Gökalp’in, “Deme bana Oğuz, Kayı, Osmanlı, Türküm bu ad her unvandan üstündür.Yoktur Özbek, Nogay, Kırgız, Kazanlı. Türk Milleti bölünmez bir bütündür.” şiiriyle başlayan MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, “Bugün burada çok anlamlı bir günde bir araya geldik. Şerefli varlıklarınızla ruh bütünlüğü içinde buraya verdiğiniz bu destekten dolayı çok teşekkür ediyorum. Buradaki bu ruh ve bu anlayış, Türk Milliyetçiliği’ni ayaklar altına alma iddiasıyla dolayısıyla milleti ayaklar altına almaya kalkanlara, milleti baş üstünde taşıması gerektiğini haykırıyor.” dedi.

 

“Eskiden Başbakan’a kızıyordum ama artık acımaya başladım.“

Başbakana seslenen Uzunırmak, ”Burası haykırmaktadır. Çine haykırmaktadır.”Ey Başbakan milliyetçiliği ayaklar altına aldığını iddia ederek sen milleti ayaklar altına alamazsın. Sen ancak milleti başının üstünde taşımalısın’ mesajının çıktığı bir birliktir burası. Densizlikler, sıkışmışlıklar, teslimiyet bir devlet adamını bu noktaya getirmemeliydi. Eskiden Başbakan’a kızıyordum ama artık acımaya başladım.“ dedi.

 

“Niye kıvırıyorsun? Niye dosdoğru söylemiyorsun ben PKK ile anlaştım diye”

“Kasımpaşalı Kayseri Meydanı’nda 2011 seçim konuşmalarında kükrüyordu” diyen Milletvekili Uzunırmak, “Diyordu ki bizim pkk ile görüştüğümüzü iddia edenler var. Bunlar şerefsizdir diyordu. Ama Allah bu, parmağı yok ki gözünü soksun, çıkarsın. Aynı Başbakan Kayseri’ye gittiği açılışlarda açılış programlarında diyor ki, ‘pkk ile anlaşacağız, ben terörün bitmesi için zehir olsa içeceğim’ diyor. Şimdi soruyorum,  Sayın Başbakan sen yapacağın uygulamaların zehir içmekle eşdeğer olduğunun farkındasın. Nedir bu zehir? Bunları yumuşatarak, çözüm, barış, İmralı süreci, analar ağlamasın gibi bir takım efsunlu kelimelerin arkasına sığınarak bu millete zehir içirtmeye kalkıyorsun. Aslında kendin değilsin zehir içecek olan. Asıl bu millettir zehir içecek olan. Niye kıvırıyorsun? Niye dosdoğru söylemiyorsun ben PKK ile anlaştım, İmralı ile görüşüyorum, bebek katili ile görüşüyorum, yeni yapılacak Anayasayı BDP ile yapacağım, elçileri gönderdim, şimdi Apo ile görüşüyorlar diye? Yeni anayasa aponun istekleri doğrultusunda şekillenecek dolayısıyla bu Türk Milleti için zehirdir, ben bu zehiri bu millete içireceğim niye diyemiyorsun?”

 

“Bu ruh bu milletin ayaklar altında değil başının üstünde olduğu iktidarı hatırlatacaktır”

Dayanışma toplantısındaki Çinelilere seslenen Uzunırmak, “Çok değerli Çineliler, Kuvayi Milliye’nin ruhunu taşıyan Çineliler. Biz Türk Milliyetçileri olarak bugün bu yemekte hep beraberiz. Varlığınız, hisleriniz, düşünceleriniz çok büyüktür. Nüfusta buradaki oluş sayınızı oranlamayın. Ben inanıyorum ki Çine’nin, Türkiye’nin ve Aydın’ın ruhu burada buluşmuştur. Bu ruh Allahın izni ile bu milletin ayaklar altında değil başının üstünde olduğu iktidarı hatırlatacaktır.”

 

“Türk Milleti bir kuşatılmışlık çemberine alınmıştır”

“Çok önemli süreçlerden geçiyoruz, balık yüzdüğü denizin büyüklüğünün farkında olmaz” diyen Milletvekili Uzunırmak, “Bizler yaşadığımız çağın ne anlam ifade ettiğini yaşayanlar olarak doğru algılamayabiliriz. Ama Türk Milleti, Karlofça’dan başlayan geri çekilişten 1917’li yılların hemen aynısını yaşamaktadır. O gün Kürt Teali Cemiyeti’nden Rum Pontus Cemiyeti’ne varıncaya kadar Türk Devleti’nden bir takım talepte bulunuyorlardı. Bugün de aynı şekilde onların çocukları ve torunları Türk Devleti’nden aynı talepte bulunuyorlar. O gün Damat Feritler vardı. O gün bazıları ingilizlerle, fransızlarla işbirliğine girmişlerdi. Bugün onların torunları aynı misyonu devam ettirmektedirler. Türk Milleti bir kuşatılmışlık çemberine alınmıştır. Ekonomik yönden sıkıştırılmıştır. Kredi, borç batağı içinde çiftçi, köylü ve memur borçlarını düşünmekten memleket meselesi düşünemez yorgunluğa itilmiştir. Bu gün borç yükünün altında vatandaş inim inim inlemektedir.” dedi.

 

“Benim belediyemi kapattı bu hükümet, Allah razı olsun bu hükümetten mi diyeceksiniz”

Büyükşehir yasası üzerinden de iktidarı eleştiren Milletvekili Uzunırmak, “Vatandaşın omuzuna yükler yükleyerek beldeleri kapatarak, köylüye olmayan yeni vergilere getirerek köy tüzel kişiliklerini kaldırarak büyükşehir yapsan ne yapmasan ne. Akçaova Beldesi kapatıldı, Ortaklar, Umurlu ve Bağarası Beldeleri kapatıldı. Peki Akçaovalılar, benim belediyemi kapattı bu hükümet, Allah razı olsun bu hükümetten mi diyeceksiniz. Muhtarlar, köy tüzel kişilikleri kaldırıldı, köy mal varlıklarına el koydu Allah razı olsun bu hükümetten mi diyeceksiniz. Sırtımıza yeni vergiler getirildi. Cebimdeki parayı hükümete veriyim Allah razı olsun bu hükümetten, bir de gideyim oyumu da mı vereyim diyeceksiniz. “ şeklinde tepkisini dile getirdi.

 

“Verilen destek köylünün, çiftçinin işini görmüyor”

İktidarın tarım politikasını da eleştiren Uzunırmak, ”Çiftçiye destek verdik diyorlar. Sayın Tarım Bakanı ben bir tek şey söylüyorum. Verdiğin destek köylünün, çiftçinin işini görmüyor. Al verdiğin destekleri bize 2000 yılının fiyatlarını ver. O günkü destekleri ver. 2000 yılındaki pamuğun, zeytinyağının primleri ne o fiyatlardan satayım. İşçinin, mazotun fiyatını düşür, biz o fiyatlara biz razıyız. Şimdi aklın yolu bir, biz şu kadar destek verdik diyorlar. Gel, çiftçinin arasına girelim. Samanın fiyatı buğdaydan fazla, buğdayı samanın içine koyup satıyor vatandaş. Peki eti ithal edebilirsin, hayvanı edebilirsin. Samanı niye ithal ediyorsun? Demek ki hayvan da yok memlekette saman da yok. Eskiden bunu yaşamadı Türkiye.” şeklinde açıklamada bulundu.

 

Sözlerinin sonuna doğru AKP Hükümetinin 10 yıldaki icraatlarını, “Büyük günahların küçük sevaplarla örtülmeye çalışıldığı 10 yıl” olarak değerlendiren Uzunırmak, “İyi şeyler yapılmış mıdır? Bazı küçük sevaplar işlendi, küçük sevaplarla halkın gözü boyandı. Fakat öyle büyük günahlar işlediler ki, bütün küçük sevapları aldı götürdü. Neyi kastediyorum. Benim ülkemde eğer bölücülük bir hak kazanmışsa, Türk Milleti aşağılanmaya başladıysa, Türk Devleti’nin temeline dinamit konuyorsa ekonomik olarak iyi olsam ne yazar, kötü olsam ne yazar.” dedi.


Güncelleme Tarihi: 08 Mart 2013, 04:18

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner472