TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, ''aklı başında bir hükümet, adam gibi bir muhalefet ve her iki tarafı da sürekli denetim altında tutan STK'ların varlığıyla'' demokrasinin ayakta tutulabileceğini belirterek, ''Uygulamada iki partili modeli ortaya çıkaran, başkanlık sisteminin de içerisinde bulunduğu sistemleri kurmamız lazım'' dedi.

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Topkapı Ofluoğlu Yerleşkesi'nde düzenlenen ''Yeni Anayasa Çalışmaları ve Başkanlık Sistemi'' konulu konferansta konuşan Kuzu, kurulan komisyon ile yeni anayasa çalışmalarına devam ettiklerini söyledi.

Kuzu, ellerinde, 63 üniversite, 78 il barosu, 60 siyasi parti, 18 belediyeler birliği, 14 bin dernek ve 4 binden fazla vakıf tarafından yazılmış yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili doküman oluştuğunu belirterek, ''Türkiye'de bu konuda söylenmemiş laf kalmamış'' dedi.

Bir sağda ve bir solda olmak üzere iki partinin bu memlekete de diğer memleketlere de yetebileceğini ifade eden Kuzu, şöyle devam etti:

''Aklı başında bir hükümet, adam gibi bir muhalefet ve her iki tarafı da sürekli denetim altında tutan STK'ların varlığıyla demokrasimiz ayakta tutulabilir. Uygulamada iki partili modeli ortaya çıkaran, başkanlık sisteminin de içerisinde bulunduğu sistemleri kurmamız lazım. 'Çok partimiz var, demokrasimiz de iyidir' diye bir mantık yok. İngiltere'de, Almanya'da iki parti var. İtalya'da bundan 6 yıl önceki seçime 248 parti girdi. Ne oldu? Diyebilir misiniz ki, İtalya'daki demokrasi Amerika'dan, İngiltere'den daha iyi.''

Türk toplumunun ortaklıklardan çok hoşlanmadığını dile getiren Kuzu, ''Avrupa ilkelere daha çok bağlı, biz ise daha çok hislerimize bağlıyız. Böyle olunca da yönetim olarak koalisyonlara imkan vermeyen bir model gerekiyor. Bunun sistemi de başkanlık modelidir'' ifadelerini Gencobahis kullandı.

Kuzu, koalisyon hükümetlerinin bu ülkeyi hep geriye götürdüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Ömür boyu AK Parti başa gelecek diye bir şey yok. Sistemi iyi kurarsak, kimin gelip gittiğinin bir önemi yok. Bizden öncekiler hep zayıf olduğu dönemlerde başkanlık sistemini istediler. AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ise en güçlü olduğu dönemde başkanlık sistemini istiyor. Farkı görmeniz lazım. Bu, vatanperverliktir, ileriyi görmektir, ülkeyi düşünmektir.''

Parlamenter modelin İngiltere'de tarih içerisinde doğduğunu, başkanlık modelinin ise önce mantıken kurulduğunu, sonra piyasaya çıktığını anlatan Kuzu, başkanlık modelinin her ülkede uygulanabilen bir model olduğunu kaydetti.

-''Zerre kadar şüphe etsem, savunmayı şu an bırakırım''-

Kuzu, ''Bazı arkadaşlar diyor ki, 'Başkanlık modeli Türkiye'ye gelirse, federal yönetim mi gelir?'. O nereden kaynaklanıyor? Amerika'daki yapının federal olmasından kaynaklanıyor. Ben Burhan Kuzu olarak, bu model er ya da geç bu memleketi bölecek, federal yapıya dönüşecek diye zerre kadar şüphe etsem, bu modeli savunmayı şu an bırakırım'' şeklinde konuştu.

Türkiye'de başkanlık modeline 3 kesimin karşı çıktığını ifade eden Kuzu, ''Birinci kesim, 'az olsun benim olsun' diyen küçük partiler. İkinci kesim ise büyük partilerden sol kesim. Çünkü, onlar bu sistemde yüzde 51 ile hükümet olunduğu için yüzde 35 sol, yüzde 65 sağ ya da sol yüzde 30, sağ yüzde 70 seçmen ağırlığı olduğundan 'ben gelemem' diyor. Bu sistemde yüzde 51 ile hükümet olunduğu için şu andaki birçok lider anında elenir. Sıkıntı bundan kaynaklanıyor. Son olarak ise bu modeli sevmeyenler, devlet ihalesi alan medya patronlarıdır'' dedi.