Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Aydın’daki ziyaretlerinde ilk Çine İlçesinde halkla bulaşarak gerçekleştirdi.
Çine’de Hükümet Meydanı’nda halkla buluşan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Belediye başkanlarının tarafsız davranmak zorunda olduğunu söyledi."Gün kavga edecek zaman değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yücelme zamanı olmak zorunda. Ne yaparlarsa yapsınlar, bildiğim yoldan asla dönmeyeceğim " dedi. Kılıçdaroğlu’na ziyarette Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, CHP Aydın Milletvekilleri Bülent Tezcan, Süleyman Bülbül ve Hüseyin Yıldız, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, CHP Aydın İl Başkanı Ali Çankır, CHP’li İlçe Belediye Başkanları, CHP Çine İlçe Başkanı Tayfun Şahin, İYİ parti İlçe Başkanı Erkan Bozkurt ve partililer eşlik etti.
Her Hafta Her şeye Zam Geliyor
Ziyaretlerinden dolayı memnuniyeti dile getiren Çine Belediye Başkanı Enver Salih Dinçer, Kılıçdaroğlu’na teşekkür etti. Bakan Dinçer, “ Özlem Başkanım ‘Bize oy verenler var vermeyenler var. Hiçbir ayrım yapmayacağız. Herkese eşit şekilde davranacağız. Biz farklı bir belediyecilik yapmak istiyorsak halkımızın ekonomisine katkıda bulunmamız gerekiyor' dedi. Ege Et ile tarım ve hayvancılığa destek olmak istediğini söyledi. Çine’de de Zeytinyağı fabrikası kurduk. Sizlere ekonomik olarak destek olamaya çalıştık. Tabi bunun yanında sosyal faaliyetlerimiz oldu. Biz 2019 yılına geldik, başarılı olduk ki gülümseyen bir Çine yarattık ki 2019’da beni yine seçtiniz. Ama son aylarda görüyorum ki ekonomisi düzgün bir Çine, gülümseyen bir Çine yaratmıştık ama girdilerimiz o kadar çok yükseliyor ki her hafta her şeye zam geliyor ki o gülümseyen insanlar kalmadı. Umutları aşağı düşmeye başladı. Bizim tekrar umutlarını yükseltmemiz gerekiyor. 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde Türkiye’nin yüzde 65’ine hitap eden bir Cumhuriyet Halk Partisi var. Bizler belediye başkanları olarak çok çalışmalıyız ve şeffaf çalışmalıyız. Bunları ikna etmeliyiz ki bir daha ki genel seçimlerinde Atatürk’ün İlke ve İnkılapları önünde yürüyen, Türkiye'yi daha büyütebilecek, insanlarına tepeden bakmayan, sen sucusun, bucusun demeyen, sus otur konuşma demeyen aynı Genel Başkanımız gibi Cumhuriyet Halk Partisi'ni iktidara getireceğiz. Hem Çine, hem Aydın ve de Türkiye gülecek” ifadelerini kullandı.
“Niye Yaptın Diye Değil Kaça Yaptın Diye Soruyorum”
Çine’de halka seslenen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Seçimler bitti de genel başkan niye geldi diyeceksiniz, size teşekkür etmeye geldim. Size yürekten teşekkür ederim. Sizin için çalışan belediye başkanını seçtiğiniz için. Yeni bir siyaset anlayışını iki temel kural üzerine inşa etmeye çalışıyoruz. Birincisi, seçildiği andan itibaren hangi bölgede, il, ilçe ve belde olursa olsun, bizim belediye başkanlarımız hiçbir ayrım yapmayacaklar. Şu mahalle bana oy vermedi, şu kişi bana oy vermedi, şu esnaf bana oy vermedi, şu üretici bana oy vermedi, ben onu cezalandırayım. Hayır. Herkesin siyasi düşüncesine saygımız var. Herkese hizmet götürmek belediye başkanının görevidir. Dolayısıyla hiç kimseyi ötekileştirmeden başkanlarımız hizmet verecekler. Hiç kimseyi ötekileştirmemek ve herkesi kucaklamak çok önemlidir. Bizim belediye başkanlarımız göğsünde ya Türk Bayrağı ya da ilçenin ve ilin, belediyenin rozeti varsa onu taşıyorlar. Onlar tarafsız davranmak zorundadırlar. Herkese hizmet götürmek zorundadırlar. Toplumu ayrıştırmak ve germek gibi bir görevi yoktur. İkinci temel kuralımız şudur; Belediye Başkanları para harcarlar, yatırım yaparlar, yol yaparlar, alt yapıyı yaparlar bir sürü görevleri vardır. Ama harcadıkları para kendi şahsi paraları değildir. Harcadıkları para sizin paranızdır, vatandaşın, milletin parasıdır. O zaman harcanan her kuruşun hesabını millete vermek zorundadırlar. Bunu kul hakkına duyduğumuz saygıdan ötürü söylüyorum. Eğer vatandaş vergi ödüyorsa o zaman belediye başkanı bu paraya nereye harcadığını benim bilmek ihtiyacım var. Ben bunu söyleyince tepedekiler kızıyordur. Vay efendim ne demek hesap vermek ben istediğim harcarım. İstediğin gibi harcayamazsın. İstediğin gibi harcıyorsan o ülkede demokrasi yoktur. Vatandaşta soracak, nereye gitti bu para, ne oldu bu paralara? Fabrikaları sattınız, yolları sattınız, çiftçiyi, esnafı perişan ettiniz. Türkiye’de vatandaş doğduğu andan itibaren vergi veriyor. O zaman bu paralar nereye gidiyor benim bunu bilmeye ihtiyacım var. Yol yapıyoruz, tünel yapıyoruz iyi de bunları başkası yapıyor sen yapmıyorsun ki. Kaça yaptığını soracağım. Niye yaptın diye sormuyorum, sen bunları kaça yaptın diye soruyorum. Bunu tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak için sormak zorundayım. Ben ona şunu söylemiyorum. Niye hava alanı yaptın? Niye yol ve köprü yaptın diye sormuyorum. Arkadaş sen bunu kaça yaptın diye soruyorum. Benim bilmeye ve vatandaşımızın bilmeye hakkı var. Hepinizin önünde soruyor ve ifade ediyorum. Onları kaça yaptın arkadaş? Çık millete açıkla” dedi.
“Silah Fabrikasını Başkalarına Veren, Dünyadaki Tek Örnek Türkiye”
Katar uçağını satın almadı. Adı hediye. Karşılığında bir şey verildi. Ne verildi? Sakarya’daki tank palet fabrikası verildi. Katar ordusuna verildi. Bakın sevgili Çineliler. Hepimiz milliyetçiyiz. Bayrağımız her şeyin üstündedir. ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, uğrunda ölen varsa vatandır’ demiş şair. O bayrak benim bayrağımsa, bu vatan benim vatanımsa, hepimizin vatanıysa, şu soruyu sormak zorundayız. Ülkücü, AK Partili, İyi Partili, Saadet Partili kardeşim de soracak. Sen Türkiye’nin en önemli silah fabrikasından birisini, tank palet fabrikasını Katar Ordusuna niçin peşkeş çektin? Katar ordusuna neden sattın? Alamıyorum cevabını. Uzun süre ısrar ettim. Niçin verdin ve kaça verdin? Japonya’da, Hindistan’da, Güney Kore’de, Şili’de, Danimarka’da, Amerika’da, Rusya’da dünyanın hangi ülkesinde o ülke kendi silah fabrikasını yabancı bir orduya peşkeş çekmiştir? Göstersinler bir örnek, özür dileyeceğim. Yok böyle bir örnek. Dünyadaki tek örnek Türkiye’dir. Beni üzen ne biliyor musunuz? Bütün bunları yapan insanların kahraman edasıyla meydanlara çıkmasıdır. Ben kahramanım diyor. Ne kahramanı ya. Hangi kahramanlıktan söz ediyorsunuz siz? Satılmadık bir şey kalmadı. Eğer ordunun tank palet farikasını satmaya gelmişse oturup hepimizin düşünmesi lazım kavga edecek zaman değildir. Gün, Türkiye Cumhuriyeti devletini yüceltme, yükseltme ve büyüme zamanı olmak zorundadır. Şu yaşadığımız ekonomik krize bakın. İşsizlik 8 milyon 500 bin saylarına çıktı. Üniversite mezunları işsiz. Çiftçinin, esnafın hali meydandadır. Her gün her şeye zam yaparsın” dedi.
” Milletin Adalet Temelli Vicdanına Güveniyorum”
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı’nın sadece Aydın’ın topuklu efesi olmadığını söyleyen Genel Başkan Kılıçdaroğlu,“ Sizler yerel seçimlerde oy kullandınız. Belediye başkanlarımızı seçtiniz. Çine’de de yürekli, çalışkan, heyecan dolu bir arkadaşımı Enver Salih Dinçer’i seçtiniz. Sizlere yürekten teşekkür ederim. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı sadece Aydın’ın topuklu efesidir. O Türkiye’nin bildiği bir efedir. Onun geliştirdiği projelerin pek çoğunu yeni kazandığımız belediyeler örnek alacaktır. Hepinizin huzurunda belediye başkanlarımıza bir şey daha söylemek isterim. Bizim belediyelerin olduğu yerlerde hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bir çocuk yatağa aç giriyorsa, belediye başkanı o gece uyumayacak ve o sorunu giderecek. Ben bu milletin ferasetine, adalet temelli vicdanına güveniyorum. Hiç unutmayın. Ben milletin derdini anlatacağım, ben dertleri anlattıkça onlar bana kızıyor ve saldırıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, bildiğim yoldan asla dönmeyeceğim. Bu ülkede huzur ve kardeşlik içinde yaşamalı. Bunun mücadelesini vereceğim. Belediye başkanlarımızı size, sizi de Allah’a emanet ediyorum” dedi.
