banner488

Depboylu, Aile Yardımlarını TBMM Gündemine Taşıdı

Depboylu, Aile Yardımlarını TBMM Gündemine Taşıdı
banner496
Milliyetçi Hareket Partisi Aydın Milletvekili Deniz Depboylu, TBMM Genel Kurulunda Aile ve Sosyal Bakanlığı Bütçe Tasarısı'yla ilgili söz aldı.

TBMM Genel Kurulunda Aile ve Sosyal Bakanlığı Bütçe Tasarısı söz alan MHP Aydın Milletvekili Deniz Depboylu, Yoksullukla mücadelede en önemli araçlardan birisi aile yardımları olmasına rağmen Türkiye'de sigorta kolu olarak henüz aile yardımı yürürlüğe girmediğini belirtti.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı 2016 İnsani Gelişmişlik Raporu'nda Türkiye 188 ülke arasında ne yazık ki 71'inci sırada olduğunu söyleyen  MHP Milletvekili Depboylu, “2014'te yayımlanan raporda 69'uncu sıradaydık. Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre Gini katsayısına baktığımız zaman, 2006'da 0,428, 2016'da 0,404 olarak görüyoruz. Bir iyileşme görülüyor ama 2014 ile 2015 rakamlarına baktığımız zaman da daha önce yakaladığımız iyi oranların iki yıldır kötüleştiğini görmekteyiz. TÜRK-İŞ her ay açlık ve yoksulluk sınırını açıklıyor: Ekim 2017, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı bin 544 lira, yoksulluk sınırı 5 bin 30 lira. Baktığımız zaman, bırakın yoksulluk sınırını, asgari ücretin açlık sınırının da altında olduğunu görmekteyiz. 11 milyon emeklinin ağırlıklı olarak yine bu rakamların altında emekli aylığı aldığını da hesaplarsak, işsizliğe de baktığımızda ki 3 milyon 443 bin gibi bir rakam verildi son açıklamalarda- işsiz olduğu hâlde iş aramayanları da dâhil ettiğimiz zaman bu rakam 5,6 milyona yükseliyor; işsizlik oranı yüzde 10,7, genç işsizlik oranı yüzde 21,1. Sistemde kimlere hangi şartlarda, ne miktarda, ne zaman, ne kadar sosyal yardım ve sosyal hizmet yapılacaktır sorusunun cevabını bulmak mümkün değil. Sistem bir hak olarak değil, bir lütuf olarak yardımları düzenlemekte. Sağlanan yardımların standardı düşük. Yardımlar daha ziyade siyasi iktidarın takdirlerine göre yapılır gibi bir görüntüye sahip. Sistem, keyfîliklere ve siyasi kullanıma müsait durumda. Bu yardımlar için etkili kontrol ve denetim sistemi bulunmamakta. Yardımlar hak temeline dayandırılmamıştır, ortak terminolojisi de yoktur” dedi.

Şehit ve gaziler arasında ayrım yapılmamalı

Aile yardımları sigortasının mutlaka uygulamaya konulması gerektiğini öneren Milletvekili Depboylu, “Aile yardımları sigortası, primli sistem içinde işleyen ve aile kurmaktan doğan sosyal güvenlik risklerine karşı aileye sosyal güvenlik yardımı sağlayacak bir sigorta sistemidir. Bu, siyasi seçimlerden önce bizim hazırladığımız kılavuzumuzda da mevcuttu. Uluslararası Çalışma Teşkilatının 102 sayılı Sosyal Güvenlik Sözleşmesi kapsamında mevcut 9 ilişkinin 8 tanesi uygulamada ama aile yardımları sigortası henüz uygulamaya geçmiş değil. Şehit ve gazilerle ilgili olarak söylenecek aslında çok söz var. Gazilerimiz ve şehitlerimiz bizim onurumuz, geride bıraktıkları aileleri ise bizim emanetlerimiz. Şehitlerin ve vefat eden gazilerin ana ve babalarına bağlanan aylık her biri için asgari ücretin net tutarından az olmamak üzere artırılmalıdır. Şehit çocuklarının hepsine iş hakkı verilmelidir. Şehidin anne ve babasının yaşlı ve bakıma muhtaç olabileceği de düşünülerek işe alınan şehit kardeşlerinin ailesine yakın yerlerde istihdam ettirilmesi önemli bir konudur. Maluliyetlerinden dolayı çalışma ortamında sıkıntı çeken gazilerimize üç bin altı yüz günde emekli olabilme hakkı tanınmalıdır. Şehit ailelerine sağlanan ÖTV'siz araç alma imkânından terörle mücadelede gazi olanlar da yararlanabilmelidir.”

Kadına Şiddet Ve Çocuk İstismarı

Kadına yönelik şiddetin olmadığı bir tek gün yaşanmadığına da değinen vekil Depboylu, “Son on beş yılda kadına yönelik şiddet yüzde 140 arttı, çok üzücü. Komisyon çalışmaları için ziyaret ettiğimiz iller vardı, illerde bürokratlar kadınların sığındıkları konukevlerinden ve burada verilen bazı eğitimlerden bahsettiler; işte, aile içi iletişim, roller, etkileşim veya uyumla ilgili. Çok güzel, verilsin, bunlar değerli eğitimler ama bu eğitimlerin kadınlardan önce kadınları oraya sığınmak zorunda bırakan erkeklere verilmesi gerekiyor. Kadına şiddet uygulayan erkeklere verilen cezaların yetersizliği veya salınıvermeler şiddeti artırıyor, buna dikkat etmek lazım. Ayrıca erkeğe de kadına verildiği gibi psikososyal destek verilmeli. Nihayetinde kadına şiddet uyguladığında bir şekilde o da bu yaşamında bu mağduriy.eti farklı şekillerde yaşayacaktır. Stres yönetimi ve öfke denetimi, bunlar çok önemli konular. çocukların korunması bizim en hassas olduğumuz nokta ama ne yazık ki kadına yönelik şiddetin arttığı bu dönemde çocuklara yönelik istismarın da arttığını görüyoruz. Buradaki artan miktarda bir etken daha var; artık, kadınlar da çocuklar da susmamaları gerektiğini, yardım istemeleri gerektiğini yavaş yavaş öğreniyorlar bence. Aslında burada bizim dikkat etmemiz gereken, arkasından çıkacak çirkinlerden ürkmeden çalıyı tepmeye devam etmek çünkü yardım almak isteyen ama bunu nasıl isteyeceğini bilmeyen çok sayıda çocuk ve kadın mevcut.”

“Kul Hakkı Yenmektedir”

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı ek ders karşılığı çalışan meslek elemanlarının haklarıyla ilgili de sorun olduğunu belirten Depboylu, “Bu arkadaşlarımız haklarını alamamakta. Aynı işi yapıp kadrolu çalışanların yarısı kadar maaş alan ek ders karşılığı çalışan personel aynı zamanda yıllık izin, hastalık izni, doğum izni, süt izni ve tazminat hakları olmadığı için taşeron yasasına dâhil edilmek istiyorlar. Unutmamız gerekiyor ki emek ve çalışmada ayrımcılık olmamalıdır; Anayasa'ya aykırıdır bu durum, aynı zamanda kul hakkı yemektir.”


Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner498

banner472