Yılmaz SAĞLIK
Daha önce Milas’ta ormanda kaçak ağaç kesmekten sabıkalı olan ve kendi RES Projesi için binlerce çam, ceviz, kestane ağacının kesilmesine göz yuman CHP Aydın Milletvekili Osman Aydın, bu projenin yerine karşı çıkıp eylem yapan onlarca köylüyü Jandarma ile karşı karşıya getirmiş çok sayıda kişinin yaralanmasına sebep olmuştu. Üzücü olaylar sonrası birçok köylü gözaltına alınırken biri bayan iki köylü de tutuklanmıştı.

CHP’li Milletvekili Osman Aydın’ın İbrahimkavağı köylülerine rağmen gizlice yürüttüğü RES Projesi’nin yerine karşı çıkan, yaşam alanlarına sahip çıkıp,  ormanlarının kesilecek olmasına razı gelmeyen bu Köylüler de demokratik eylem haklarını kullanmıştı, ama!.. Şirket jandarmayı dayatınca çoluk çocuk, kadın, yaşlı onlarcası zulme uğramıştı!

Aydında başlayan İstanbul Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaç sökülmesi ile ilgili eylemler, üç gün boyunca sürdü. Didim, Kuşadası, Söke ve Çine’de de geniş katılımlarla eylemler yapıldı.

Eylem için bir araya gelen gruplar, Gezi Parkı’nda sökülen ve sökülecek olan ağaçların ardından AVM kurulacak olmasını protetsto edip, Hükümet aleyhine sloganlar atarak, Ak Parti Hükümeti’ni istifaya davet etti.

Osman Aydın en önde yürüdü!..

Aydın’daki eylemlerde, kaçak orman kesmekten sabıkalı CHP Milletvekili Osman Aydın’ın en önde yürümesi dikkati çekti.

Milletvekilliğinin yanısıra maden şirketleri bulunan ve kendisi de Maden Mühendisi olan Osman Aydın, yıllar önce Milas’taki  sorumluluğu altında bulunan Maden Sahasında ormanlık alanda kaçak çam ağaçları kesildiği gerekçesiyle Milas Adliyesi’nde yargılanmış ve ceza almıştı.

Binlerce ağaç katledildi

Maden sahalarında yıllardan beri bedeli ödenerek kesilen binlerce çam ağacı bir yana, Osman Aydın’ın EPDK’dan aldığı Turguttepe RES ve Madranbaba RES projeleri kapsamında yine yüzlerce ceviz, kestane fidanı ile binlerce çam ağacı katledildi.

Bir Çalı yaprağına dahi zarar vermeyeceğiz demişti

Projelerinin başlangıcında özellikle Madranbaba RES Projesi dahilinde yöre halkının ağaçlarına zarar verileceği endişeleri üzerine her platformda ve basına yaptığı açıklamalarda sürekli bir geven dikenine, bir çalı yaprağına dahi zarar verilmeyeceğini her fırsatta yineleyen Milletvekili Aydın’ın bu iddialı sözlerine rağmen projenin tamamlanma noktasına geldiği bu günlerde, Madran Dağı’nda Çine Orman İşletme Şefliği’nin 4 yıl önce ileride köylülerin kullanımı için diktiği yüzlerce ceviz ve kestane fidanı inşaat alanında telef olurken, yine inşaat alanında, yol genişletme çalışmalarında ve enerji nakil hattı çevresinde binlerce çam ağacının kesildiği ortaya çıktı.

Gezi Parkı için samimi, İbrahimkavağı için şahin

Gezi Parkı’nda sökülüp başka yere taşınacak olan ağaçlar için birden doğa ve ağaç dostu olan ve sokaklarda eylem yapan Osman Aydın kendi projeleri için aynı duyarlılığı göstermemişti.

Madranbaba RES Santrali’nin yaşam alanları içinde kaldığını, kaynak sularının tehlikeye gireceğini ve çok sayıda ağacın kesileceğini öne sürerek RES’e değil RES Projesi’nin yerine karşı çıkan köylülerin bu görüşlerini görmezlikten gelen, köylüye rağmen projeyi dayatan Osman Aydın, demokratik haklarını kullanarak eylem yapan, şirketin iş makinelerini yaşam alanlarına sokmamak için mücadele veren İbrahimkavağı köylülerine karşı onların seslerine kulak vermek yerine, şirket aracılığıyla birçok belgesi eksik olmasına rağmen Aydın Valiliği’ne talepte bulunarak bir avuç köylünün üzerine yüze yakın jandarma ve robokop gönderilmesini sağlayıp köylü ile jandarmayı karşı karşıya getirtmiş ve adeta bir savaş yaşanmasına neden olmuştu.

2011 Haziran Ayı’nda 1700 m. Rakımlı tepede meydana gelen üzücü olayların ardından birçok köylü ve 3 jandarma yaralanmış, onlarca köylü gözaltına alınarak ikisi tutuklanmıştı.  

Biz kanunsuz hiçbir şey yapmıyoruz.

Kendisiyle konuşan DHA Muhabiri; "Osman Bey, dün yaşanan olaylar malum. Köylü ile tekrar karşı karşıya gelecek misiniz? Köylüyü nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz?" Sorularına karşılık,

"Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunları var, nizamları var. Biz işimize bakıyoruz bu hurafeleri yaratan adamların kışkırttığı insanlar eğer bu hurafelerle hareket ediyorlarsa bunun karşılığını kendileri bilecekler. Biz kanunsuz hiçbir şey yapmıyoruz. Kanunu çiğneyen adam cezasını bulur. Bunun dışında bir şey var mı. Hukuk Devleti isek Hukuk Devleti  çerçevesinde her şey çözülecek” demişti.

Aradan bir süre geçmesi üzerine şirket bu kez 400 Jandarmayı köylünün karşısına dayamış,  şirketin İstanbullu ortağı son anda projede değişik yapıp bazı taahhütlerde bulunması üzerine köylüyle uzlaşma yoluna gitmişti.