banner488

Korku Üzerine

      İçinde bulunduğumuz siyasi yapılanmanın temeli 1648 Westphalia Andlaşması’na dayanır. Günümüz ulus-devlet ve diploması anlayışı o günden itibaren şekillenmiş,  Napolyon Savaşları’yla belirginleşmiş, 1.Dünya Savaşı ile sıklaşmış ve 2.Dünya Savaşı ile bugünkü haline evrilmiştir. Özellikle Soğuk Savaş’ın bitişi, çift kutuplu dünya düzeninden Amerika başlangıç noktalı tek kutuplu başka görüşlere göre ise de, çok kutuplu dünya düzenine geçilmiştir. 2001 İkiz Kuleler saldırısı ile Soğuk Savaş sonrası yeni bir baş-düşman ortaya çıkmış ve yeni-iblis rolünü üstlenmiştir. Terörizm.

     Terör, kelime kökeni itibariyle Latince, korku anlamına gelir. Terör eylemi ise, diplomatik bir dille açıklamaya çalışırsak, siyasi bir amaç gözetilerek, genellikle sembolik önemi haiz bir yere ya da insanlara yönlendirilmiş bir saldırı olarak tanımlanabilir. Terör eylemi, olayın yaşandığı yerde olmanıza ihtiyaç duymaz. Kelimenin kökeni itibariyle, asıl amaç, korku yaratmaktır. Daha açık bir ifadeyle, bu korkuya kapılan herkes, terörün hedefine yerleşmiş demektir. Olaylar yaşandıktan sonra sorumlu aramanın, yalnızca nefret duyan insanlar üzerinde rahatlatıcı bir etkiye sahip olacağı açıktır. Sorumluluk sahibi insanlar, Sun Tzu’nun ifadesiyle, olayları daha yaşanmadan çözmeye yetkin olmalıdırlar.

     Hemen her yazımın ortak bir çıkarımını yapmak istesek, en başta bilginin önemini vurgulamaktan daha doğru bir yere ulaşamayacağımıza inanıyorum. Kendimize medeni desek de, sert bir biçimde ifadelendirirsek, mağarada yaşayan atalarımızın üzerine yeni elbiseler giydirilip ellerine cep telefonları verilen versiyonları gibiyiz. Bunun gerçek olmadığını, henüz kanıtlayabildiğimize ne yazık ki inanmak güç geliyor.

     Hayatımızı şikayetler üzerine inşa ediyoruz, çözümsüzlüklerle yaşamaya kendimizi alıştırıyoruz. Fakat bir insanın kendisine ayırdığı zaman diliminde  korku nedir , nelerden korkuyorum diye soracağı soru , eminim ki hayatını çok daha sağlıklı bir yöne sokacaktır ve diplomasiyi bir kenara bırakırsak, en tehlikeli terörü, kendimize karşı giriştiğimiz terörü,yok edecektir.

     Değerli Hanım ve Bey Efendiler,

     Ne zaman ki tarihte , kendimize veya insanlığa yönetilmiş bir düşmanı yok etsek, her zaman bir yenisi ortaya çıktı. İsmi değişse de ortak bir düşmanın varlığı hiç ortadan kalkmadı. Brüksel’de yaşanan terör saldırısı sonrası Fransa’da yapılacak maçların iptali gündeme getirildi. Açıktır ki korkunun (terörün) asli amacı da budur. Sorunların çözümünün en genel kuralı, temelde yatan, göz ardı edilen her meselenin göz önüne konulması ve taraf tutulmadan çözüme kavuşturulmasıdır. Terör de bu hususun bir istisnası değildir. O da bir olgu olarak, göz ardı edilen meselelerin bir sonucudur ve bu temelleri göz önüne alabilme cesaretine sahip sorumlularla yok edilebilecektir. Biz bireyle içinse korku , üzerine düşünmemiz zorunluluğu olan bir meseledir.  Anlamalıyız ki sahip olduğumuz her duygu bizleri hem uzun hem de kısa vadede şekillendirmektedir. Bu duyguların temelinde yatanları anlayabilmek hem bugünümüzü hem de geleceğimizi şekillendirecektir ve bizi sevgi ile korku arasında seçim yapmaya zorlayacaktır.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner498

banner472