banner488

İstiklal Yolu

 Umut, dünyadaki en tehlikeli histir.
 Bazen bir ölünün, 2 gün önce size kondurduğu öpücüğün sıcaklığını tekrar dudaklarınızda hissedeceğiniz inancını verir, bazen başı gövdesinden ayrılmış bir adamın neresinden sarılacağınızı bilemediğiniz andaki iç dünyanızı yaşatır, bazense hiçbir sonu olmayan ve başını bilmediğiniz bir yapılanmaya girmenize vesile olur.
 
Umut, umutsuzluktan doğar ya da aynı yerden batar.
 
 
Kısıtlı zamanınızda yazımda size ne PKK'nın kuruluşu ile ilgili teknik bilgiler anlatacağım, ne de yaşadıklarımızı bir kez daha gözler önüne sereceğim.
  Çünkü hiçbir zaman evladımı ölü olarak görmedim ve bütün hayatını evladı için adamış bir anne ve babanın, evladını buz gibi bir halde bir tahtanın içinde görmesi halinde neler hissedeceğini sadece anlamaya çalışabilirim.



 Bu sebeple ki bu yazı, tamamen Kurtuluş üzerinedir.


 Bu sorunu sadece bir başbakan da çözebilir, bir bakan da, parti genel başkanı da hatta kendisine inanmış bir vali, kaymakam hatta ve hatta belediye başkanı da.Bu sebeple açıkça ifade etmeliyim ki kim ki bizlere ''bu işi yalnızca A çözer, B çözer'' demekteyse bilmeliyiz ki o kişi bizzat bu işin devamından nemalanmaktadır.Bu yazıdaki bütün gayem de yukarıda saydığım meslek gruplarına mensup herhangi bir kimsenin harekete geçmesine bir damla zerreciği kadar yardımda bulunmaktır.



 PKK'nın Doku isimli bir belgeseli var.O belgeselde 5 kişilik bir terörist ekibinin durumu anlatılıyor en başta.Bu 5 kişilik ekibin 3'ü Avrupa'dan 2'si Türkiye'den katılmış.Türkiye'den dağa çıkanların sebeplerinin başında töre geliyor ve sebepler işssizlik, eğitim diye devam ediyor.
 Dikkat edelim, dağa çıkanların hiçbirisi, ''bence bizleri özellikle eziyorlar, bu yüzden PKK haklı bir şey yapıyor, yeni bir devlet kurmalıyız.'' demiyor.Bu ayrılıkçılık fikri onlara dağlarda, akademi denen yerlerde öğretiliyor.

 Şimdi buraya bir virgül koyalım ve http://www.haberugur.com/hep-birlikte-isyana-ve-isyanciya-goz-atalim-makale,1.html sayfasındaki yazımızı okuyalım, daha sonra tekrar bu sayfadan devam edelim.




 Bu defa elinizde Kur'an-ı Kerim, Buna Kur'an denir diye söze girmenize gerek yoktur.Ama doğuda insanların DEVLETİNİ görmeye ihtiyacı var.DEVLET, hükümet demek değildir, binlerce organ devleti meydana getirir.Bu devletin herhangi bir organı ama yetkili bir organını milletimizin görmeye ihtiyacı var. Sadece görmeye değil, o insanların sıkıntılarıyla ilgilenmeye, işsizliklerini çözmeye ve her şeyden daha mühimi OKULLARA ihtiyaçları var.Sadece buradayım demek yetmez, burada olduğunuzu göstermeniz, gösterdikten sonra göreviniz süresince de göstermeye devam etmeniz gerekmektedir.



 Diyarbakır hala Gaffar Baba'sını bu yüzden unutmadı.Ama birbirinize bağırırken lütfen, Çağlayan Kaya'yı, Melahat Aydın'ı, Bedia Tülüel'i, Hatice İşler'i gözden kaçırmayın.Böyle isimsiz kahramanlarımız bu ülkeyi alttan alta yüceltecektir.
 

 Bunlar yapıldıktan sonra PKK isterse uyuşturucu kaçakçılığına devam etsin, dilediği Avrupa ülkesinde merkezler açsın.1-2 sene içerisinde bütün bir millet yek vücut olarak karşılarına dikilecektir ve o saniyeden sonra da dirayetli komutanlar ve siyasetçiler eşliğinde yapılacak bir operasyonla terör liderleri yakalanacak cezaları kesilecek, belki de teslim olan teröristlerin içinden suçsuz olanlardan büyük doktorlar, bilim insanları, öğretmenler, sanatkarlar çıkacaktır.Ve terör sonsuza dek tarihe karışacaktır.



 



 İstiklal Yolu, bizleri Kurtuluş'a taşıyan İnebolu-Kastamonu yolunun adı. Bu defa İstiklal Yolu'muzu bütün bir yurda, Edirne'den Hakkari'ye inşa etmeliyiz.
 Çünkü bu yol, bizleri gerçek Kurtuluş'a erdirecektir.

illegal bahis - bahis siteleri - deneme bonusu veren siteler - canlı bahis - güvenilir bahis siteleri -

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner498

banner472