banner488

Tatlı Suların %70'i Tarımda Kullanılıyor

2 Şubat Dünya Sulak alanlar günü nedeniyle bir mesaj yayınlayan TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemi açıklama yaptı

Tatlı Suların %70'i Tarımda Kullanılıyor
banner496
 TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; "Dünyamızdaki tatlı suyun %70’ i tarım amaçlı faaliyetler için kullanılıyor. 2050 yılına kadar arımın ihtiyacı olan su miktarı yaklaşık %20 oranında artacak. Artan nüfus, sulak alanlar ve tatlı su rezervlerinin çevresinde yoğunlaşıyor. Nüfusun yoğunlaştığı bu alanlarda gerçekleşen ve sürdürülebilir olmayan faaliyetler su varlığını tehdit ediyor. Ülkemizde ve dünyada su varlıkları, doğal ve sosyal yaşam için sürdürülebilir seviyenin altında seyrediyor. Bu baskılar altında sulak alanlar varlıklarını sürdüremez.

Dünyamızdaki toprakların %11’inde tarım yapılıyor. Bir çok ülkede ve bizde ekilebilir alan her geçen gün daralıyor. Geleneksel tarım uygulamaları yerini sürdürülebilir olmayan tarımsal uygulamalara bırakıyor. Tarım alanlarında su tüketimi yoğun, kimyasal girdisi yüksek. Yörenin ekosistem özeliklerini dikkate almayan uygulamalarla toprak, su, çevre kirliliği her geçen gün biraz daha artıyor. Yakın çevremizde Bafa Gölü misali sulak alan ekosistemi ağır biçimde etkileniyor.

Sulak Alanlar; flora ve faunası ile ekolojik doğal döngü zincirinin en önemli bir halkası, ekonomik bir değerdir. Birçok su canlısının, kuşların yaşam alanıdır.Sulak alanlar; bulunduğu bölgenin iklimini yumuşatır, klima görevi yapar. Yeraltı su rezervlerinin dengelenmesini sağlar,   su baskınlarını önler, taşkın kontrolü görevini yapar.Sulak Alanlar, bu gün olduğu gibi geçmişte de uygarlıkların beşiği olmuştur.

1971 yılında İran’ın Ramsar kentinde imzalanan “Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi” ne ülkemiz 1997 yılında taraf olmuştur. Ulusal sınırlarımız içindeki 179. 898 hektar sulak alanın korunmasını taahhüt altına almıştır.

 Hayatı geleceğe taşımak istiyorsak, sulak alanlarımızı korumalı, hayat kaynağımız topraklarımız, suyumuz, orman varlıklarımızın sürdürülebilirliğini sağlamalıyız. Verimli ovalarımızın üretimde kalmasını, topraklarımıza hayat veren Büyük Menderes nehrinin temiz akmasını sağlamalıyız. Kirliliğe sebep olan, ekosistemi bozan, sulak alanlardaki canlı yaşamını yok eden, sanayi, evsel atıkların ve jeotermal gaz ve akışkanlarının çevreyi kirletmesine izin vermemeliyiz."

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner498

banner472