banner488

Süren; Süresiz Nafaka Yeni Evliklerde Büyük Engel

Süren; Süresiz Nafaka Yeni Evliklerde Büyük Engel
banner496
Boşanmış İnsanlar ve Aileler Platformu üyesi Kamil Süren Türkiye’de uygulanmakta olan Ömür Boyu Yoksulluk Nafakasının yeni kurulacak evliliklerde en büyük sorun olduğunu söyledi.

Platform adına konuşan Süren ömür boyu süren yoksulluk nafakasının boşanma sonrası ekonomik bunalım sebebi olduğunu, Ömür boyu yoksulluk nafakası yeni kurulan evliliklerinin önünde büyük engel olup, boşanma sonrası ekonomik bunalım nedeniyle şiddet sebebi olduğunu açıkladı.

Süren’in açıklamalarının satır başları şöyle;

Kadının tekrar yuva kurması, kendi çalışarak hayatını kazanmak yerine ayrıldığı eşinden ömür boyu yoksulluk nafakası alarak çalışmayan, hazırcı, tembel bir toplum oluşturulmasına neden olmaktadır.

Eğer maddi desteğe ihtiyacı olan bir kadın birey olduğu görülüyorsa çalışmaya teşvik edilsin. Devlette, sosyal devlet olduğuna göre vatandaşına mutlaka destek sağlamalıdır. Komşu ülkelerden gelen Suriyeli ve Iraklı mültecilere destek olan devlet, inanıyorum ki kendi mağdur vatandaşına da sahip çıkacaktır.

Kendi yaşamımdan örnek vereyim; Şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşimden boşandım, daha sonra mutlu ve huzurlu bir yaşam sürdürmek için tekrar evlendim.  Boşanırken maaşımın 3/2 sine süresiz yoksulluk nafakası olarak mahkeme kararıyla almaya hak kazanan ayrıldığım eski eşimin gelir durumu çok iyi olmasına rağmen mal varlığını saklayıp, hukuk dışı yollarla maaşıma ortak olmuştur. Zira yeniden kurduğum evlilik birlikteliğinde eşim ve bu evlilikten olan ve halen ortaokul eğitimine devam eden kızım ile çok mutlu bir yuvamız olduğu halde ailemin masraflarını karşılayamadığımdan evimde huzur yoktur. 13 yıldır yoksulluk nafakası ödemekten ailemi geçindiremez oldum. 1950 tl. Maaşımın 1050 TL’sini ayrıldığım eski eşime verilmektedir.

Sözde kadın derneklerinin Aile Bütünlüğü Komisyonun aldığı öneri niteliğindeki kararlarını içeren raporuna karşı raporu okumadan çığırtkanlık yaparak sokaklara dökülmelerini şiddetle kınıyorum. Rapor içeriğinin iyi analiz edilmesi durumunda, rapor hem kadına hem de erkeğe eşit hak ve özgürlükler getirdiği görülecektir. Keşke bu rapor TBMM de kabul edilse de getirdiği hakların her iki cinsiyet tarafından ne kadar olumlu olacağına şimdiden inanıyorum. Komisyon raporunu lütfen siyasi açıdan bakmayın, vatandaşımıza eşit haklar sağlayan yasa değişikliklerini hangi parti yaparsa yapsın saygı duymak, o partilerin halkına saygı duyması demektir. Raporda çocuk istismarının önlenmesi, boşanmalarda yaşanan sorunların giderilmesi için olumlu adımların atılması, nafaka konusunun hakkaniyetle sağlanması hepsi açık açık belirtilmiştir. İsteyen, doğruları görmek isteyen her kim olursa olsun TBMM sayfasından rapor içeriğini inceleyebilir.

Kadın haklarından bahsediliyor, ayrıldığım eşimi kadın olarak hakları savunulurken ve çalışmadan gelir elde ederken, şimdiki eşim kadın değil mi? Onun kadın olarak haklarını kim savunacak? Lütfen siyaset yapmak yerine halkımızın sorunlarının bertaraf edilmesi için çözüm üretilmesi için tüm sivil toplum örgütleri, kadın dernekleri ve siyasi partilerden destek ve yardım bekliyoruz. Türkiye’nin kanayan yarası olan boşanmalar sonrasındaki süresiz yoksulluk nafakası ile birinci evliliklerinde bulamadığı mutluluk ve huzura, ikinci evlilikte kavuştuğu anda bu kez de maaşının yarısından fazlasını nafaka olarak ödemekten evine ekmek dahi götüremeyecek durumlara düşen erkek ve kadının düştüğü yoksulluk ve sefalete kim dur diyecek. Sosyal devletin görevi olan vatandaşına sahip çıkılmasını, bu konuda yasaların bir an önce düzenlenerek kötü gidişe dur denmesini bizi yöneten hükümet ve Cumhurbaşkanı dahil devletimizin yönetim organlarından talep ediyoruz.

Süresiz nafakanın sosyal devlet ve hakkaniyet anlayışına uygun olduğunu düşünmüyoruz. TMK 175/176

A- Özellikle eşit kusur kararına rağmen bir insanın manevi hiç bir bağı kalmadığı diğer insana ömür boyu ve her yıl artabilen bir borç yükünü taşımak zorunda bırakılmasının insan hak ve özgürlüklerinin ihlali olduğunu düşünüyoruz. Eşit kusur durumunda süresiz nafaka bağlanmaması gerektiği çok açık ve net olmasına rağmen bağlanmaktadır.

B- Kusur oranı fazla olan taraf zaten tazminat cezalarına mahkûm edilmektedir. Buna göre hakkaniyetli bir süre sınırı konulmasını istiyoruz ve bu durumda da eşin gelir durumunun iyice araştırılması gerektiğini düşünüyoruz.

C- Evliliklerin kısa ve uzun süreli olarak değerlendirilmesini, evlilik yüzünden yoksulluğa düşme konusunun ciddi olarak araştırılıp tespitinin doğru yapılması gerektiğini düşünüyoruz.

D- Çok kısa süreli ve çocuksuz evliliklerde bile bir tarafın eşit kusura rağmen süresiz nafaka mahkumu olduğunu ve bu yüzden yaşı genç sağlıklı, çocuksuz bir çok kadının keyfi olarak çalışmadığını ve mağdur olmadıkları halde kendilerini farklı adreslerde göstererek mağdur olmadıkları bilindiği, görüldüğü halde kendilerini mağdur gibi gösterip her yıl nafaka arttırma davaları açtığını görüyoruz, yaşıyoruz.

E- Kadın keyfi olarak çalışmadığı durumda, erkek işsiz olsa dahi bu nafakayı ödemek durumundadır. Kadın evlenmediği takdirde ise, ömür boyu her yıl arttırarak ödemek durumundadır. Bu duruma acil önlem alınması ve bu yasaların yeniden ele alınıp insan haklarına ve eşitlik ilkelerine göre düzenlenmesini istiyoruz.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner498

banner472