AK Parti Aydın İl Teşkilatı 6. Olağan Genel Kuruluna katılmak üzere Aydın’a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yoğun ilgi dolayısıyla salona giremeyen kalabalığa hitap etti.
2019 yılının çok farklı geçirileceğini kaydeden Erdoğan, “Aydın Efelere her zaman verdiği sözün arkasındadır. İnşallah 2019 yılı yerel seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi seçimlerine hazır mıyız? Biz yola çıktığımızdan beri beşer olarak hiçbir gücün önünde eğilmedik. Sadece Allah’ın huzurunda rükuda eğildik. Fırat Kalkanı Harekatını gerçekleştirdik mi? Efeler ve Mehmetçik orada gerekeni yaptı mı? Aynısını Afrin’de de yaptık mı? Birileri afra tavra yaptılar. Ama biz kendi kararımızı kendimiz verdik. Mehmetçiğimiz ÖSO ile birlikte oraya girince teröristler kuyruklarını bacaklarının arasına alıp kaçtılar. Şuana kadar 3991 teröristi etkisiz hale getirdik, belki 4 bin olmuştur. Bizim şehitlerimizin bedeli ağır olur. Şehitlerimizin öcünü aldık, alıyoruz. Irak’ın kuzeyinde de 100’lercesi etkisiz hale getirdik. Onları kendi ürettiğimiz insansız hava araçlarıyla. Nereden nereye geldik. Biz gelemden önce bunlar var mıydı? ABD’nin kapısında kendi paramızda bekliyorduk. ‘Kongre izin vermedi’ dediler. İyi ki de vermemiş. Kötü komşu bizi mal sahibi yaptı. Şimdi İHA, SİHA, tankımızı ve birçok silahımızı yapıyoruz. Ama yetmez. Onla neyi başardıysa biz de bunu başaracağız. Bizim pırlanta gibi gençlerimiz var. Gerek Zeytin Dalı, Cebrablus ve bütün bölgede atılan tüm adımlarda hepsi Türk milletinin ne olduğunu gayet iyi anlıyorlar. Kim ne derse desin. Biz kendi kararımızı vereceğiz. Bize kimse karışamaz. Hamdolsun çok iyi gidiyoruz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’na Reyhanlı eleştirisi
Türkiye’nin 2013 yılında IMF’ye olan borcumuzu ödediğini anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu: “Onlar bizden istediler. Ben arkadaşlara ‘verin’ dedim. Baktılar biz kararlıyız, vazgeçtiler. Merkez Bankası’ndaki döviz rezervimiz 27,5 milyon dolardan 120 milyar dolara, ihracatımız 160 milyar dolara çıktı. Biz söz verdik mi yaparız ama Bay Kemal sadece konuşur. Biz Hatay’a gidiyoruz. Orada kongremiz var. Oradan sanatçı ve sporcularla Reyhanlı’ya gidiyoruz. Aman yarabbi Bay Kemal çıldırdı. ‘Sizin orada ne işiniz var, ben sizin orada olmanızı anlam veremiyorum’ diyor. Hakaret üzerine hakaret. Bay Kemal, söyle de sanatçılarımız bundan sonra senden izin alsınlar. O ancak bundan anlar. Biz ise Mehmetimiz ile birlikte oluruz. Dünyanın neresine gidersen git sanatçılar bazen askerle birlikte onurlar ve onlara moral verirler. Bir de kalkmış ‘davul, zurna, klarnet’ diyor. Orada sadece klarnet ve Sayın Kabaklı’nın orduyla ilgili olan türküsü vardı. Biz de Esat kardeşimizden ‘Er Meydanı’nı söylemesini istedik. Bay Kemal, sen er meydanına gelemezsin. Zaten Er meydanına sadece er olanlar gelebilir, er. Sonra Genelkurmay Başkamızla birlikte İbrahim Tatlıses’in yanına gittik. Tatlıses, kendisinden de bir şeyler katarak söylediği ‘Yaylalar Yaylar’ türküsüyle sevgisini gösterdi. Bizimle birlikte olması gerekirken, bir çıkmış söz söylüyor. Buna dersini sandıkta verecek misiniz? Bunların dikili ağacı bile yok. Biz yolumuza bakacağız, daha yapacak çok işimiz var. Paralel devlet Pensilvaya’da Onunla birlikte olanlar buyursun ABD’ye gitsin. Bizi buradayız, bir ve birlik olacağız”.
