Aydın Şevkat Yumağı Deneği Başkanı Recep Cihan “Ülkemizin kanayan yarası haline gelen bir türlü önlenemeyip toplumsal yara haline gelen, boşanmalar, aile içi şiddet, kadın cinayetleri milli ve manevi değerler, çocuk gelinler ve çocukların kaybolmasının önlenebilmesi için zihin değişikliği ve toplumsal duyarlılığın arttırılması maksadıyla 28.11.2012 'de Aydın Şevkat Yumağı Deneğini kurduk.
Derneğimiz kuruluşundan itibaren faaliyetini sürdürmüştür. Son dört yılda 11 bin 271 çift yollarını ayırdı, son üç yılda ( 2012.2013.2014) 6271 kadın şiddet gördü, 6680 kadın koruma altına alındı aynı sürede 17 kadın cinayete kurban gitti.125 çocuk gelin oldu, kaybolan 34 çocuk bulunamadı.
Geleceğimizi emanet ettiğimiz evlatlarımızın anneleri olan kadınlarımız, aile içinden çok güven duyduğu sevdiği insanlardan şiddet görmektedir. Şiddet mağduru kadın sayısı her geçen gün artıyor. Son üç yılda 6271 kadın şiddet gördü,6680 kadın koruma altına alındı. Şiddet gören kadınları 70'i çeşitli nedenlerle adli makamlara gitmiyor.
Kadınların Büyük Bölümünün Şiddete Uğruyor
Toplumun yarasını oluşturan kadınların büyük bölümünün şiddete uğraması ailenin dolayısıyla giderek artan toplum yapısının bozulmasına, şiddete tanık olan çocuklarda telafisi mümkün olmayan psikolojik hasara neden olmaktadır. Son dört yılda 11 bin 271 çift boşandı.
Aydın’da son 4 yılda 11 bin 271 çift ayrıldı. Her geçen gün artan boşanmaların tüm değer ve yargılarımızı gelecek kuşaklara aktarılmasında büyük etken olan aile yapımızın temelden yıkılmasına, sevgiden mahrum çocukların anasız babasız kalmasına, ayrılmış dağılmış ailenin çocuklarının yuvaları yerine sokağın tercih etmeleri sosyal yapının çatırdayan bel kemiğidir. Yüzyıllardır Türk aile mefhumunu ayakta tutan en önemli faktörlerin başında gelen evlilikler yıkılmaya başladı 2014 yılı sonu itibariyle boşanan çift sayısı 130 bm 913'e yükseldi. Türkiye'de en kaybediyor.
Aydında kaybolan 34 çocuk halen bulunamadı çocuklar kanayan yararrızdır. İstatistiklere göre çocuklar kayboluyor, kaçırılıyor veya ihmal kurbanı oluyorlar. Bazıları ölüme terk ediliyor, bazıları ise önlenebilir nedenle hayatını kaybediyor. Kayıp çocuklarda en büyük travmayı aileler yaşıyor. Çocuklarını koruyamayan, sağlıklı bir ortamda yetişmesini sağlayamayan toplumların geleceği ciddi tehlike altındadır. Bizi biz yapan milli, manevi değerlerimiz, gelenek ve göreneklerimiz kayıp gitmeye başladı. Hızlı bir biçimde beyin ve kalp sahasını yenilmiş takım gibi terk ediyor. Toplumumuzu yüzyıllardır ayakta tutan en önemli değerlerimiz aile yapımızdır. Milli ve manevi değerlerini tüm değer yargılarını kaybeden milletler tarih sahnesinden silinip gitmişlerdir. Tarih sayfaları bunların örnekleriyle doludur” açıklamasını yaptı.
