Bir gençlik, ne kadar sakin bir kafayla düşünebiliyorsa, kararlarını varolan ve dayatılan kültüre ( popüler kültür) direnerek alabiliyorsa, işte o ölçüde kalıcı şeyler yapar.
Tartışmakta olduğumuz şey bir insanın hayatı olsaydı süreçlerin öneminden de bahsetmemiz gerekirdi fakat eğer söz konusu olan bir milletse, ülkeyse, maalesef ön plana sonuçlar çıkmakta.
Örneğin Kurtuluş Savaşı'nı kaybetseydik, hiçbir zaman bu yazıyı sizlere ulaştırma imkanım olmayacaktı, muhtemelen ya farklı insanlar olurduk ya da farklı konular tartışıyor olurduk.
Ne yazık ki pek çoğumuz şu an için, tarihimizi yalnızca bizlere verilen şekilleri öğreniyoruz, özellikle de yeterli zamanları olmadığını iddia eden gençlerimiz.
Tarihte çoğumuzun gözden kaçırdığı ve gurur duyacağımız bir gerçekliğimiz varsa o da bizim verdiğimiz savaşı veremeyen milletlerin, 2. Dünya Savaşı'na sürüklenmesidir.
İşte bu verdiğimiz savaş da tam da 19 Mayıs 1919'da başladı ve canını kanını bizler için akıtan atalarımız, büyük bir işgalin karşısında direndiler.
17 Mayıs 2013 günü İstanbul'da Sirkeci'deki bir lokantanın sahibiyle sohbet ettim.Ardahan'dan gelmiş İstanbul'a.Siyasal Bilgiler'de okuduğumu öğrenince sohbet etmeye başladık.Aslında ziyaret ve sohbet etme fırsatı bulduğum her an duyduğum şeyleri söyledi bana.Ülkemizdeki siyasi partilerden şikayetçiydi. Hiçbirisinin tam anlamıyla kendisini ifade etmediğini söyledi ve büyük bir cesaretle kendi insanlarımızın yaptığı hataları da ( tembellik, bahanecilik) söyledi.
''Kim engel oluyor ki bu ülkede birisi ben sizi temsil edeceğim dediğinde? Bak milletvekili, müdür, belediye başkanı çıkıyor yan köyde, bizimkisindekiler hala toprak yol kullanıyorlar, su akmıyor...''
Değerli Hanım ve Bey Efendiler,
En başta yazdığım gibi, Bir milleti yıkabilecek ya da yaşatabilecek güce sahip tek insanlar, o milletin kaderini bugünden belirleyen gençlerdir.
Her 19 Mayıs'ta olduğu gibi, elimizde bayraklar, marşlar söylerek, sokaklarımızı gezmek, elbette ki anlamlıdır.Fakat asıl söylenen marşlar, asıl sallanan bayraklar, yüreğimizde dalgalanırsa anlam ifade eder.
Ülkemizin, karşılık beklemeden, ilkeleriyle ilerleyen, yozlaştırılamayan bilim insanlarına, siyasetçilere, öğretmen- doktorlara, kahraman işçilere, esnaflara, kalbi sevgiyle dolu çiftçilere ihtiyacı var.
19 Mayıs...
Tarihin yeni baştan yazıldığı, kaderin yeniden çizildiği bir dönemeç...
Barışın iyisi, savaşın kötüsü olmaz diyenler, böyle önemli bir günde tarihin sayfalarını tekrar açıp bakmalılar.
Bizler onurumuza sığdıramadığımız Sevr BARIŞ antlaşması'nı yırtıp Kurtuluş SAVAŞI'nda 11 bin'e yakın evladını şehit vermiş bir milletiz.
Bir milleti ayakta tutan şeyin en temelinde onurlu bir kültür yatar!
Bu güzel günde hepimizin bayramını tüm kalbimle kutluyorum.
kalebet - klasbahis - kolaybet - liderbahis - makrobet
