banner480

Çine’de ‘Meb Yasa Tasarısı’ Protestosu

Çine Eğitim-Sen ve Eğitim-İş Çine Temsilcilikleri, ‘Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Yasa Tasarısı’nı Çine İlçe Kaymakamlığı’nın önünde düzenledikleri eylemle protesto ettiler.

Çine’de ‘Meb Yasa Tasarısı’ Protestosu
banner269
Çine Eğitim-Sen Başkanı Ferit Laçin’in basın açıklamasını okuduğu esnada hep bir ağızdan ara ara AK Parti Hükümeti’nin çıkardığı ‘Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Yasa Tasarısı’nı ‘Baskılar bizi yıldıramaz’, ‘Savaşa değil, eğitime bütçe’, ‘Parasız eğitim, parasız sağlık istiyoruz’, ‘Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek’ sloganları ve alkışlar ile protesto eden Çine Eğitim-Sen ve Eğitim-İş Çine Temsilciliği üyesi öğretmenler tasarıya karşı çıktılar.


Eğitim Sen ve Eğitim-İş Çine Temsilciliği üyesi öğretmenler, Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın Milli Eğitim Komisyonu'nda kabul edilmesi üzerine iş bırakarak basın açıklaması düzenlediler.

Eğitim-Sen Çine Temsilcisi Ferit Laçin ve Eğitim-İş Çine Temsilcisi Erkan Şahin’in organize ettiği ve Temsilcilik Üyesi öğretmenlerin de katıldığı Çine Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Büstü önünde basın açıklaması ile duyurulan eylemi, Çine Belediye Başkanı ve CHP Çine Belediye Başkan Adayı Enver Salih Dinçer, CHP Çine İlçe Başkanı Tayfun Şahin ve yönetim kurulu üyeleri, CHP Çine Kadın Kolları Başkanı Fahriye Aslan ve yönetim kurulu üyeleri, CHP’li Çine Belediye Meclis Üyeleri ile adayları ve MHP Çine Belediye Başkan Adayı Mehmet Yavuz da destekledi.

Ülke çapında da düzenlenen eylemlerde diğer sendikalarında kısmen katılımda bulunduğu ortadayken Çine’de Türk-Eğitim-Sen başta olmak üzere diğer eğitim sendikalarınca eyleme kayıtsız kalınması dikkat çekti.

Öğretmenler adına basın açıklamasını kamuoyuna deklare eden Çine Eğitim-Sen Başkanı Ferit Laçin, “Torba yasa ile eğitimi bir kez daha kendi çıkarları ve siyasal hedefleri doğrultusunda yeniden biçimlendirmek istemektedir. Bütün eğitim ve bilim emekçilerini birlikte hareket etmeye ve hükümetin baskıcı, otoriter ve dayatmacı politikalarına hep birlikte dur demeye çağırıyoruz.” dedi.

 “AKP Hükümeti sorunların ağırlaşmasına neden olmuştur”

Türkiye’de son 11 yıl içinde genel olarak kamu hizmetlerinde, özel olarak ise en geniş ve yaygın kamu hizmeti olan eğitim alanında hem içerik, hem de örgütsel işleyiş açısından tamamen piyasa odaklı politikaların hayata geçirildiğine değinen Laçin, ”Bugüne kadar eğitimde en temel ilkeler göz ardı edilerek sayısız yasal değişiklik yapan AKP hükümeti, attığı her adımda eğitimin, eğitim ve bilim emekçilerinin yaşadığı sorunların daha da ağırlaşmasına neden olmuştur.” dedi. 

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda devlet ile cemaat kavgasına değinen Laçin, “17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında yıllardır kader ortaklığı yaptığı kesimlerle arası bozulan siyasi iktidar, ülkeyi hızla otoriterleştiren, yasama, yürütme ve yargıyı büyük ölçüde kendi iktidarının denetimine alan yasal düzenlemelerin ardından, eğitim sistemini tamamen denetimi altına almak için düğmeye basmıştır.” dedi. 

“Bu tasarı sorunları daha derinleştirecektir”

Eğitim sistemindeki anayasayı eleştiren Laçin, “Dershanelerin özel okula dönüştürülmesi süreci gündeme gelen, ancak içerdiği değişiklikle eğitim sisteminde büyük bir alt üst oluş yaratması kaçınılmaz olan’Milli Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ eğitimde yaşanan sorunları daha da derinleştirecektir. Eğitim sisteminin acil çözüm bekleyen onlarca sorunu olmasına rağmen, hükümet yangından mal kaçırır gibi hazırladığı bir torba yasa ile eğitimi bir kez daha kendi çıkarları ve siyasal hedefleri doğrultusunda yeniden biçimlendirmek istemektedir.” dedi.

Dershaneleri kapatılma amacının farklı olduğunu belirten Laçin, ‘’TBMM gündeminde olan mevcut tasarı ile; dershanelerin dönüştürülmesi bahanesiyle öğrenci başına devlet desteği adı altında kamu kaynakları özel okullara aktarılmakta, devlete ait arazi ve okul binalarının özel sektöre ve kuvvetle muhtemel hükümetle bağlantılı kimi vakıf ve derneklere devredilmesi ya da kiralanmasının hesapları yapılmaktadır. Yıllardır eğitime yeterli bütçe, okullara ödenek ayrılmamakta, kamu okullarında bugün hala daha temizlik vb. adlarla para toplanmakta eğitimin bütün yükü velilerin üzerine yıkılmaktadır.’’ dedi.

“AKP binlerce öğretmeni güvencesizliğe mahkum ediyor”

AK Parti iktidarının koşulsuz itaat edecek öğretmenlerle çalışmak istediğini vurgulayan Laçin, “AKP iktidarı meclisten hızla geçirmek istediği bu yasa tasarısı ile ataması yapılmayan binlerce öğretmenimizi bir kez daha güvencesizliğe mahkum etmek istemektedir. Bin bir zorlukla eğitim fakültelerinden mezun olan öğretmenlere KPSS yetmezmiş gibi, şimdi de yeni bir sınav getirilmek istenmektedir. İktidar öğretmen alımlarında ve yönetici atamalarında bile kendinden olmayana tahammül edememekte, kendisine koşulsuz itaat edecek insanlarla çalışmak istemektedir.” dedi.

“İş güvencemizi pazarlık konusu yapmayacağız”

Okulları ve diğer eğitim kurumlarını ticaret haline getirmeye çalıştıklarını belirten Laçin, “Tasarı ile aday öğretmenlere yeni bir sınav getirilmesi, sadece aday öğretmenleri ilgilendiren bir sorun değildir. Bu uygulamanın arkasında eğitimde esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışma uygulamalarının daha da artması ve nihayetinde iş güvencemizin kaldırılması vardır. Yıllardır okulları ve diğer eğitim kurumlarını birer ticarethane haline getiren, eğitimin parasal yükünü büyük ölçüde halkın sırtına yıkanlar, eğitimde performansa dayalı ve sözleşmeli istihdamı temel alan, iş güvencemizi hedefleyen uygulamaları hayata geçirmenin hazırlığı içindedir. İş güvencemizi pazarlık konusu yapmayacağımız gibi, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin kadrolu, güvenceli çalışmasını savunuyoruz.’’ dedi.

“Siyasal kadrolaşmanın son halkası tamamlanmak isteniyor”

Okullarda siyasetle görevlendirilmiş yöneticiler istemediklerini söyleyen Laçin, “Yasa taslağı ile eğitimde yaşanan “piyasa merkezli” ve “siyasal kadrolaşmaya” dayalı dönüşümün son halkalarından birisi daha tamamlanmak istenmektedir. Dershanelerin özel okula dönüştürülmesi için gerekli altyapı çalışmaları sürdürülürken, eğitim yöneticilerinin tıpkı bir şirket yöneticisi gibi belirlenmesi, hükümetin siyasi kadroları gibi çalışan valiler tarafından atanması ve piyasa koşullarında çalıştırılmaları hedeflenmektedir. 4 yıl ve üzeri görev yapmış olan bütün eğitim yöneticilerinin tek bir yasa ile görevden alınması ve siyasi iktidarın bir dediğini iki etmeyen valiler tarafından atanması hükümetin tek bir taşla bütün kuşları vurmanın hesaplarını yaptığını göstermektedir. Eğitim Emekçileri olarak eğitimde ırkçı, gerici kadrolaşmaya karşı yıllardır söylediğimiz gibi, okullarımızda siyaseten görevlendirilmiş yöneticilerle değil, kendimizin seçeceği yöneticilerle çalışmak istiyoruz.’’ dedi.

“AKP, itiraz edenlerin sürgüne gönderileceği bir yapı istiyor”

AK Parti’nin tek taraflı ve dayatmacı uygulamaları ile eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirdiklerini dikkat çeken Laçin, “AKP Hükümeti, eğitimde 4+4+4 dayatmasının yasalaşması sürecinde olduğu gibi, bu son hamlesi ile eğitim sistemini her açıdan denetim altına alarak, farklılıkları yok sayan, itiraz edenlerin ötekileştirileceği ya da sürgüne gönderileceği bir yapı oluşturmak istemektedir.” dedi. 

“İş güvencemizin gasp edilmesine sessiz kalmayacağız”

Sessiz ve tepkisiz kalmayacaklarını belirten Laçin, ‘’Bugüne kadar yaşananlar, Eğitim Emekçilerinin eleştiri ve itirazlarında ne kadar haklı olduğunu göstermiştir. Siyasi iktidarın tüm toplumu ve eğitim sistemini kendi siyasal ideolojik çizgisinde yeniden biçimlendirme uygulamalarına karşı dün olduğu gibi, bugün ve gelecekte de aynı kararlılıkla duracağımız bilinmelidir. Eğitim Emekçileri olarak dün olduğu gibi bugün de eğitimde ırkçı, gerici, piyasacı uygulamalara ve siyasi kadrolaşma girişimlerine, eğitimin ticarileştirilmesine, kamu kaynaklarının sermayeye aktarılmasına, iş güvencemizin gasp edilmesine karşı sessiz ve tepkisiz kalmayacağımız bilinmelidir.’’ dedi.  

“Dayatmacı uygulamalara son verilmesini istiyoruz”

Bütün eğitim sendikalarını desteğe çağıran Laçin, “TBMM’ye sunulan kanun taslağına karşı mücadeleyi ortaklaştırmak için sendika ayrımı yapmadan, bu düzenlemeden doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenecek bütün eğitim ve bilim emekçilerini birlikte hareket etmeye ve hükümetin baskıcı, otoriter ve dayatmacı politikalarına hep birlikte dur demeye çağırıyoruz. Meclis gündemindeki yasa Betkanyon tasarısının derhal geri çekilmesini ve toplumsal yaşamın her alanında olduğu gibi eğitimde de tekçi ve dayatmacı uygulamalara son verilmesini istiyoruz.’’ dedi. (Murat TAN)

Güncelleme Tarihi: 02 Mart 2014, 23:26

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

YORUMLAR
halil hazar
halil hazar - 10 yıl Önce

ferit hocam enver salih dincer hangi okulun müdürü acaba acıklarmısın.eylemi yapmışsınız.ama siyaseti karıştımıyacaktınız.hükümetin yaptıgını eleştiriyorsun.sizinkide tamamen siyasi belediye başkanına şovmenniye soyunmuşsunuz.egitimsen olarak

SIRADAKİ HABER

banner472