banner480

8 Mart, Dünya Kadınlar Günü

Sizlerde de aynı izlenimi uyandırıyor mu bilmiyorum ancak Kadınlar Günü'ne saatler kala bazı izlenimlerimi ifade etmek istiyorum.

Okuduğum çoğu gazetede, yazıda kadınlara şiddet uygulamayın gibi sözüm ona erkeklerden ricada bulunuyor başka erkekler.

Kimisi daha da öteye gidip kadına şiddet uygulayan erkek, erkek değildir diyerek şiddet uygulayan yine sözüm ona erkeklerden ricada bulunuyor.


Gerçekçilik!

Değerli Hanım ve Bey Efendiler,

Bir insan, bir başkasını, hele ki hayatını paylaşmaya yemin ettiği insanı dövecek hatta öldürecek kadar körse, emin olunuz ki o saniyeden sonra o yaratık, ne kendini, makyajla, öldürülen kadınlara benzeten ünlülerin resmini umursar ne de eşini öldürdükten sonra alacağı cezayı.


Sahip olduğumuz gerçeklikleri kabul ettiğimiz ölçüde sorunlarımıza çözümler bulabiliriz.


Yoksul bir ülkeyiz.
Doğusundan batısına pek çok evde benzer sorunlar; ekonomik, sosyal, kültürel, ahlaki yozlaşma ve eksiklikler bulunmakta.


Sabahtan akşama kadar makyajlarla istediğimiz insana benzeyelim, kadın hakları adı altında örgütler kuralım, tüm dünya feminist bir harekete katılsın.
Sorunu kökünden halletmek, taraflardan birinin her dakika her saniye teyakkuzda olmasıyla başarılmaz.

Öncelikle hepimiz bilmeliyiz ki ,kadın-erkek gibi bir ayrıma gözümüz batıyorsa, daha ilk saniyeden, hastalıklı bir beynimiz vardır.
Benim anlayışıma göre dünyada, hiç sözünün dahi açılmaması gereken, gözle görünmeyen sınırlar olmalıdır ve bu sınırlardan karşılıklı duyarlılık çerçevesinde, hiç kimse geçmemelidir.
Öyle bir düşünce yapısı olmalıdır ki, geçmemesi gerektiğini bilmelidir her insan, fakat, geçmemek için de hiçbir çaba sarfetmemelidir.Çünkü kendi beyni ona, farkında olmadan izin vermemelidir.


Çözüm

Peki varolan duruma çözümümüz ne olmalıdır?
İnternette bulduğum bir araştırma sonucuna göre evlilik ve öncesindeki şiddetin ana sebebi ahlaki ve maddi sebeplerden kaynaklanmakta.
Maddi sebepler zira ülkemizin en bariz gerçeklerinden.
Ahlaki sebeplerse daha önceden ailemizde ya da yakın çevremizde şiddet uygulayan insanlarla yaşadığımız için bunu doğal karşılayan bir yapıya sahip oluyoruz.
Buna DUR diyecek eğitime ve sorgulama kapasitesine sahip değilsek de bunu içselleştiriyor ve kabulleniyoruz.

Yapılması gereken ise çocuklarımız için, ezberci bir eğitim sistemi yerine, sorgulayıcı bir eğitim sistemi yaratmakla başlıyor.Zira sorgulamayı öğrenen çocuklar sadece kitaplarda okuduklarını değil, çevresindeki davranışları da sorgulayacaktır.
Nüfusu devletler arası güç dengesi olarak değil de toplumumuzu paylaştığımız insanlar olarak görebilecek bir siyasi mekanizma da elbette bu süreçte büyük katkı sağlayacaktır.
Her aile kendine has dinamiklere sahiptir.
Belki siyasetçiler görmez ya da bilmez ama insanlar önlerinde koydukları yüzdeler ya da anket sonuçları değildir.

Uzun yıllar devam edecek köklü ve sağlam bir eğitim sistemi gelecekteki sorunlarımızı çözecektir.
İş kapasitemiz oranında da bir nüfusa sahip olursak, maddi sıkıntılarımız da ortadan ağır ağır yokolacaktır.

Varolan durum içinse yukarıda saydığım geleceğe yönelik çalışmaların yanısıra, ahlakımızı bozan televizyon programlarının önüne geçerek çalışmalara başlanabilir.
Gün ortası evlenme, kayıp arama, ahlaksız yarışma programlarının yerine daha eğitici yayınlar koyulabilir.
Çalışma sahaları ve varolan durumun maddi yönden çözümünü de mümkün olursa başka bir yazımda paylaşmaya çalışacağım çünkü konu gitgide Kadınlar Günü'nden uzaklaşmaya başladı...


Değerli Hanım ve Bey Efendiler,
Toplumda hep beraber yaşıyoruz, paylaşıyoruz.
Saygı...Karşımızdaki ne yaparsa yapsın, saygı.Ve duyarlılık.

Daha güzel yarınlar ve daha mutlu çocuklar için...

Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun.






kralbet giriş - kralbet giriş sahabet - sahabet - sahabet - megabahis - betmoon - porno

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner472